16 Nisanda bir referandum yapıldı. Sonucu inşallah hepimiz için hayırlı olur.
Birbirini karalama ve propaganda kargaşası içinde iki önemli konu göz ardı edildi:
www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-39657590?SThisFB linkindeki haberde şöyle deniyor:
“Doğu ve Güneydoğu’da 12 ilde 1 milyondan fazla seçmen sandığa gitmedi. Batman, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Şanlıurfa, Van, Hakkari, Şırnak, Mardin, Siirt, Muş, Tunceli'de 2 milyon 929 bin 388 seçmen oy kullandı. 1 milyon 082 bin 136 seçmen ise sandığa gitmedi.
Bu durum, Evet ve Hayır kutuplaşmasının ve çekişmesinin içinde kayboldu gitti.
Diğer bir önemli nokta ise şuydu:
-Ak Parti evetin başını çekti ancak Anadoludaki Ak Partililer hayır oyu kullandı: Milliyetçi-muhafazakar kesim federasyon sisteminin geleceği endişesini taşıyordu.
HDP hayır blokundaydı ancak ılımlı ve en sivri HDP tabanı çoğunlukla aksine evet oyu kullandı: İmralı eksenli bağlılık içinde olanlar, çıkartılacak olan bir kanunla birçok tutuklu gibi Abdullah Öcalan’ın da Diyarbakır’da ev hapsine alınacağını düşünüyordu. Ilımlı kesim ise federasyon beklentisi içindeydi.
MHP evet blokundaydı (Akşener grubunu saymazsak) ancak MHP tabanı aksine hayır oyu kullandı: Federasyon ve bölünme endişesinden dolayı ciddi bir endişe taşıyorlardı. Aslen Siverekli bir Ermeni olduğu söylenen Devlet Bahçeliye baskıyla evet dedirtildiğine inanıyorlardı.
Saadet Partisi hayır blokundaydı ancak Saadet Partililerin çoğu evet oyu kullandı: Yeni bir Türkiyenin yolunun evet demekten geçtiğine inanıyorlardı.
Ve böyle bir tablo da Cumhuriyet tarihinde belki de ilk defa rastlanan bir tablo oldu.
Kararları, siyasi ve idelojik bakış açıları her ne olursa olsun demek ki partilerin tabanları artık itaat kültürünü bir tarafa bırakıp özgür iradelerince karar verme noktasına gelmeye başladı.
Demek ki bu coğrafyalanın insanları çok yavaş da işlese artık bile olsa insanlar artık kayıtsız-şartsız müritliği terk edip özgür iradelerince karar verme noktasına doğru yol alıyor. Bu yolculuk ne kadar zaman alacak bilinmez…