Her sene bir önceki seneden daha kötü geçiyor, daha da yoğunlaşıyor olaylar.
Artık nasıl davranacağımızı bilemez olduk.
Verdiğimiz tepkilerde olaylarla birlikte artacağına azalıyor. Belki de artık alışmışızdır olayların daha da kötüleşip yoğunlaşmasına.
Ondandır tepkisizliğimiz.
Belli bir süreden sonra kaybolan canlar bile artık gözümüze batmıyor. Ona bile alışıyor yüreğimiz ve kaybolan vicdanımız.
Zamanla düzelir mi yoksa daha da kötüleşir mi bilemeyeceğim ama zamanla iyileşen, değişen tek şey ölümdür.
Zaman sadece olayları değil insanları da değiştiriyor götürdüğü tek şey insanın yaşı olmuyor, düşüncesi, hayalleri ve en önemlisi de benliğini kendisiyle sürükleyip götürüyor. Bıraktığı tek şey ise kocaman bir boşluk ve kaybolan, bir daha geri gelmeyecek olan umutlar oluyor. Bence daha vakit varken yapmamız gereken çok şey var demektir. Eğer vakit yok ise yaratmak için çok sebebimiz var demektir. Bunun için harekete geçmeli ve aynı zamanda çaba sarfetmeliyiz. Bunu en azından kendimiz için yapmalıyız ki değişen bir şeyler olsun, hayatımız renklensin ve daha da güzel olsun.
Herkes hayatının güzel olmasını hayal eder ve arzular ama bunun için çaba sarfetmekten çekinir ve olmadı diyerek kendini yer bitirir. Bazı şeylerin değişmesini istiyorsak eğer bunun için bazı şeylerden vazgeçmeliyiz. Aksi taktirde değişen Bir şey olmaz, durduğumuz yerde sayarız. Eğer başladıysanız bazı şeyleri değiştirmeye öncelikle kendinizden başlayın ve emin olun ki devamı çok güzel bir şekilde gelir.
Ve yere düşerseniz düştüğünüz gibi kalkmasını da bilin.
İlk düşüşünüz sizi bulunmuş yoldan asla caydırmasın. Ancak ne kadar da çalışıp uğraştıktan sonra dilediğiniz şey olmuyorsa en azından vicdanınız rahat olur, ben çabaladım, uğraştım ama olmadı dersiniz. Demem o ki çabala, uğraş bulunduğun yoldan asla vazgeçme ve tevekkülü dilinden asla ayırma. Bunlara rağmen olmuyorsa o zaman her işte bir hayır var demektir. Sen elinden geleni yaptın vicdanın rahat olsun.
“Konuşmadan önce dinleyin, yazmadan önce düşünün, harcamadan önce kazanın, dua etmeden önce bağışlayın, incitmeden önce hissedin, nefret etmeden önce sevin, vazgeçmeden önce çabalayın, ölmeden önce yaşayın, hayat budur onu hissedin, onu yaşayın ve ondan hoşnut olun…” (Shakespeare)