1990 yılında hac ibadeti için eşiyle birlikte Suudi Arabistan’a giden 74 yaşındaki Fahire Kara olayı içinden çıkılmaz hal aldı. Fahire Kara için recm (taşlanma), eşi için ise idam gündemde.
MİT VE TÜRK DIŞİŞLERİ DEVREDE
1990 yılında eşi Abdurrahman Kara ile birlikte hac farizasını yapmaya giden Batman’ın Beşiri ilçesine bağlı Yontukyazı (Cinesker) köyünden olan 1943 doğumlu ve 12 çocuk sahibi Fahire Kara’nın yakınları, 26 yıl aradan sonra yaşadığını öğrendi. Annelerine kavuşma hayaliyle televizyon programlarına katılan aile fertleri Fahire Kara’nın Türkiye’ye getirilmesini istiyor. Ancak Türkiye ve Suudi Arabistan’da gündem olan olay, içinden çıkılmaz bir hal aldı. Bu film gibi hikayede iddialara göre, Fahire Kara'nın şimdiye kadar ortaya çıkmamasının gerisinde yapması gereken çok zor bir tercihin yattığı belirtiliyor. Bu da Suudi Arabistan Ceza Yasası'nın 22'nci maddesinden kaynaklanıyor. Yasaya göre Suudi Arabistan sınırları içinde zina yapan kişi taşlanarak öldürülmekle (recm) cezalandırılıyor. Birini kaçırıp tecavüz ederek ondan çocuk sahibi olanlar ise halkın önünde idam ediliyor. Bu durumda Fahire Kara’nın önünde iki seçenek var. Ya, Yemenli adamın kendisini kaçırdığını ve zorla alıkoyup tecavüz ederek 3 çocuk sahibi olduğunu açıklaması durumunda burada doğurduğu çocuklarının babası olan adam tüm halkın gözü önünde asılacak. Ya da evli olmasına rağmen bunca yıl 85 yaşındaki bu adamla karı-koca hayatı yaşadığını itiraf etmesi durumunda ise bu kez kendisi zina suçundan taşlanarak öldürülecek. MİT ve Türk Dışişleri de gelişmeler sonrası Türk kadının bulunup ülkesine getirilmesi için devreye girdi. Suudi Arabistan'ı önceki gün ziyaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da Kral Selman bin Abdülaziz'e konuyu aktardığı söyleniyor. Suudi yasalarına göre suç ne kadar büyük olursa olsun Kral'ın af yetkisi bulunuyor. Ancak suç hac ziyareti sırasında işlendiği için Kral'ın af yetkisini kullanmadığı da iddialar arasında.