Başaran, şunları belirtti; “Yedinci ayına giren OHAL şartlarında Türkiye halklarının yaşamlarının her alanına sirayet eden hak ihlalleri, cezaevlerinde de yoğun şekilde devam etmektedir. En savunmasız durumda bulunan mahpuslar gün aşırı yaşanan işkence ve kötü muamele ile terbiye edilmeye çalışılmaktadır. Basına yansıyan bilgilere göre geçtiğimiz Aralık ayında Elazığ’da açılan T Tipi Cezaevi’ne farklı cezaevlerinden getirilen mahpuslar, insanlık onurunu zedeleyen uygulamalara maruz kalmışlardır. Siirt E Tipi Kapalı Cezaevi’nden Elazığ T Tipi cezaevine sevk edilen Mehmet Aşkara ile Refik Kaçar’ın ve ailelerinin aktardıkları bilgilere göre, askeri sayım, çıplak arama, ağır darp, ırkçılık ve kötü muamele Elazığ T Tipi Cezaevi’nde bulunan mahpusların günlük yaşamlarının neredeyse olağan bir parçası haline gelmiştir. Mehmet Aşkara’nın abisi Ömer Aşkara’nın basına duyurduğu bilgilere göre, kardeşi Mehmet’e göndermek istedikleri kıyafetler, iki kazak ve montun verildiğini bildiren bir formun ibrazı ile reddedilmiştir. Ancak Ömer Aşkara, kardeşi ile görüştüklerinde kendisinde herhangi bir kıyafetin bulunmadığını ilettiğini belirtmiştir. Ömer Aşkara’nın kardeşi Mehmet Aşkara’dan aldığı diğer bilgilere göre, cezaevinde berberin bulunmaması nedeniyle mahpuslar saçlarını kestirebilmek için cezaevi yönetimine berber talebinde bulunmuşlardır. Ancak cezaevi yönetimi saç kesimi için koştuğu şartta, tüm mahpuslara koridora çıkmalarını ve saçlarını yalnızca bir numara şeklinde kestirebileceklerini iletmiştir. Elazığ T Tipi Cezaevi’nde yaşandığı belirtilen tek tip saç kesimi, işkence, mahpus yakınlarının yaka kartları ile sınıflandırılması ve kötü muamele gibi iddiaların araştırılması ve önüne geçilmesinin yanı sıra kamuoyunda yaratılan endişelerin giderilmesi ve sorumluların cezalandırılması amacıyla bir meclis araştırmasının açılması elzemdir.”