Becerikli, “15 Temmuz darbe girişimini engellemek için kontrolsüz bir şekilde dağıtıldığı söylenen silahların sivil grupların eline geçtiği ve olası bir darbe girişimine karşı özel birlikler kurulduğu yönünde ciddi iddialar vardır. AKP Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar’ın katıldığı bir televizyon programında yapmış olduğu "Derin devlet kötü bir şey değil. Türkiye gibi bu zor coğrafyada bir ülkenin mutlaka derin devletinin olması lazımdır." Şeklindeki açıklaması bu tür şüpheleri daha da arttırmıştır. 7 Haziran 2015 seçimlerinden sonra, Kürt illerindeki şiddetli çatışmalarla gündeme gelen ve Cumhuriyet gazetesi yazarı Çiğdem Toker’in köşesine taşıdığı adını sıkça duyduğumuz Uluslararası Savunma Danışmanlığı (SADAT) şirketinin derin devlet yapılandırmasında görevlendirildiği bilgileri dolaşmaktadır. Aynı zamanda darbe girişimi sırasında sosyal medyaya yansıyan görüntülerde, sivil olduğu anlaşılan kişilerin ellerinde ağır silahlarla, TRT, Cumhurbaşkanlığı Sarayı ve Emniyet önünde fotoğraflar paylaşılmıştır. Bu bağlamda, 15 Temmuz darbe girişimi gecesi, TSK ve Emniyet teşkilatı envanterinde kayıtlı kayıp silah ve askeri malzeme var mıdır? Varsa bu silahlar nerededir? 15 Temmuz Darbe girişimi sırasında İstanbul ve Ankara’da TSK ve Emniyet teşkilatı depolarında kontrolsüz şekilde dağıtılan ağır silahlar, sivillere verildi mi? Verildiyse bu kişiler kimlerdir ve bu silahlar darbe gecesi kullanıldı mı? Türkiye’de yeni bir askeri darbe ve iç savaş durumunda hükümetin sivil bazı grupları silahlandırıldığı iddiaları vardır. Bu iddialar doğru mudur? SADAT A.Ş. adındaki yapı ile hükümetin hukuki ilişkisi nedir?
Darbe gecesi TRT, Cumhurbaşkanlığı Sarayı ve Emniyet önünde ellerinde ağır silahlarla fotoğrafları paylaşılan kişiler kimlerdir? Silahlar TSK ve emniyet teşkilatına ait kayıp silahlar mıdır? Bu kişiler hakkında bir araştırma ve soruşturma başlatılmış mıdır?”