Basın açıklamasına katılan halk, ‘Mazlumun Yanında, Zalimin Karşısındayız’, ‘Kahrolsun ABD Kahrolsun İsrail, ‘Kahrolsun Irkçı Emperyalizm’, ‘Mazlumlar İçin Yaşasın Cennet’, ‘D-8 İslam Birliği Hemen Şimdi’ ve ‘Bir Olalım Birlik Olalım Ümmet Olalım’ dövizleri taşıdı.
Atatürk Parkı önünde düzenlenen basın açıklamasını AGD Batman Şube Başkanı Lokman Özkan okudu. Son yüzyıldır Mezopotamya’dan, Asaya’ya, Ortadoğu’dan Balkanlara tüm ümmet coğrafyasında Müslümanlara yönelik baskı ve zulümlerin devam etiğini söyleyen Özkan, “Mübarek Ramazan günlerinde terör devleti İsrail’in, darbeci Sisi’nin, katil Esad’ın ve son olarak Çin yönetiminin Müslümanlara yönelik baskıcı uygulamaları işkence ve öldürmeye kadar varabilmektedir. Geçtiğimiz hafta içerisinde Çin’de sadece ve sadece oruç tuttukları için yüze yakın kardeşimiz şehit edilmiştir. Yaşanan arbedelerde tartaklanan ve yaralanan kardeşlerimizin sayısı belli değildir.” dedi. İşgalci Çin yönetiminin, Müslüman devlet memurlarının, öğretmenlerin, öğrencilerin ve işçilerin oruç tutmasına müsaade etmediğini vurgulayan Özkan, “Aynı şekilde namaz kılmalarına da müsaade etmemektedirler. Kişilerin evlerinde bulunduracağı Kur’an-ı Kerim ve seccade sayısına kadar müdahale edebilme hakkını kendinde gören bir yönetimin insan hak ve özgürlüklerinin ne kadar uzağında olduğu aşikârdır. Oruç tutmayı, namaz kılmayı yasaklamak bizim anlayışımıza göre Firavunlaşmaktır. Çin yönetimi aynı zamanda Müslümanların etnik kimliğine yönelik asimilasyon politikaları yürütmektedir. Bunun adı faşizanlıktır. Müslümanlara ait lokanta ve benzeri yerlerin Ramazan’da gün boyunca açık olmasını ve her birinde alkol satışı yapılmasını istemek de yine inanç hürriyetine aykırı bir uygumladır. Müslümanlara zorla alkol içirmenin zorbalıktan başka bir izahı yoktur” diye konuştu.
“TÜRKİYE ABD, VE İSRAİL’DEN UZAK POLİTİKALAR ÜRETMELİDİR”
İslam coğrafyasında yaşanan zulümlere sessiz kalınmasının zillet olduğunu hatırlatan Özkan, “Doğu Türkistan’da, Kobani’de, Arakan’da, Afrika’da ve tüm ümmet coğrafyasında yaşanan insanlık trajedisi karşısında ümmetin liderlerinin sessiz kalması, içinde bulundukları zilleti bize göstermektedir. Bugün Suriye’de yaşananlar ve Türkiye’nin Suriye’de bir bataklığın içine çekilmek istenmesi İsrail’in işine gelmesinden başka bir şey değildir. Bugün ümmetin liderlerinin izlediği politikalar başta İsrail olmak üzere emperyalizmin ekmeğine yağ sürmüştür. Irkçılık ve mezhepçilik yapılarak bir yol alınamayacağı ortadadır.” ifadelerini kullandı. Açıklamanın devamında Özkan, şu ifadeleri kullandı: “Türkiye bölgede huzur ve barış istiyorsa mutlaka ama mutlaka İslam ülkeleri ile birlikte ABD, AB ve İsrail güdümünden uzak politikalar üretmek zorundadır. Kuklalara karşı hamasete dayalı söylemler geliştirip kuklacılara teslim olunarak gidilen yolda duvara toslamak kaçınılmazdır. Biz bu coğrafyada Türk’ü, Kürt’ü, Arap’ı, Fars’ı ile birlikte barış içerisinde yaşamak istiyoruz. Biz bu coğrafyada Müslüman ya da değil kimsenin saçının teline zarar gelmesini istemiyoruz. Biz bu coğrafyada insanların hak ve hukukları gözetilmesi, kimseye ikinci sınıf muamele yapılmamasını istiyoruz. İşte bütün bunların yolu öncelikle ABD ile stratejik ortaklıktan vazgeçmektir. Avrupa Birliği’nin peşine takılmaktan vazgeçmektir. İsrail ile birlikte hareket etmekten vazgeçmektir. İşte bütün bunların yolu şahsiyetli ve onurlu bir dış politikadır.”
Basın açıklaması bitimin ardından grup sessizce dağıldı.
Lütfen bekleyin..
