Yazılı açıklama yapan Başaran, “10 Aralık, farklı inanç, köken, ırk, milliyetlerden olsak dahi bir arada ve barış içinde neden yaşamamız gerektiğini unutmamız ihtimaline karşı bize hatırlatmak için de belirlenmiş bir gündür. 2015 yılı sokağa çıkma yasaklarının, yerinden edilen yüz binlerce insanın göç kasırgası ile sürüklendiği, yüzlercesinin korkunç şekilde öldürüldüğü, ırkçılığın endişe verici seviyelere ulaştığı bir yıl oldu. 2016 yılının daha iyi günleri getireceğini umarken ülke olarak, halkın seçme iradesinin, seçilenlerin temsil iradesinin kayyumlar ile gasp edildiği, milletvekilllerinin ve belediye eş başkanlarının hukuka aykırı şekilde rehin alındığı başka bir kaos sarmalına sürüklendik. Cezaevlerindeki tutsak sayısı bir şehrin nüfusuna ulaşmış, tutsaklar tecrit, işkence, insanlık onurunu yaralayan birçok muameleye maruz kalmış, ve kalmaya devam etmektedir. İşte tam da böylesi karanlık ve umudun zayıf göründüğü anlarda, insan haklarının yok sayıldığı bu günlerde, insan haklarını korumak için daha fazla dayanışma elzemdir. İşte tam da bu bağlamda, gün aslında tüm demokrasi ve barış güçlerinin bir araya gelip tüm bu yıkıcı politikalara karşı durduğu ve yeni bir blok oluşturacağı gündür” dedi.