Başaran, “AKP böylesi kritik yasaları ansızın getiriyor, büyük tepki görüyor ve yoğun tepkilere rağmen toplumsal normlarla meşrulaştırmaya çalışıyor. Her defasında toplumsal bir kabulün olduğunu, toplum tarafından kabul gördüğünü söylüyor. Mademki öyleydi neden şu anda bugün Adalet Bakanı çıkıp ‘Mağdurlar kendini halka daha iyi ifade etsin, kendilerini anlatsınlar ki biz bu kanunu geçirebilelim’ diyor. Yani şunu demek istiyor; ‘Bu kanunu biz Adalet Komisyonuna çekelim, bunun üzerinden bir algı yaratalım. Daha sonra tekrar getirip buradan geçiririz.’ Biz bu oyunları çok gördük. Kanun tasarısı Meclis'e geliyor, hemen ardından bütün televizyonlar o mağdur kadınları televizyonlarına çıkarıp bu yasanın ne kadar önemli olduğunu anlattırıyor. Evet doğru, o kadınlar ve kız çocukları mağdur ama bunun çözümü o kız çocuklarını, o kadınları suçlulara teslim etmek değildir. Bütün kadınların ortak söylediği bir şey var. Kadınları dinleme zahmetinde bulunduysanız, onlar şunu söylüyor; ‘Eşim dışarıdayken en azından eve ekmek getiriyordu, toplumsal baskının karşısında beni koruyup kolluyordu’ Hiçbirinin ağzından “Ben eşimi seviyorum. Ben eşimi sevdiğim için çıksın” gibi bir cümle çıkmıyor” dedi.