Aydın, Cizre, Silopi, İdil, Şırnak, Yüksekova, Sur ve Silvan gibi birçok yerde yoğun çatışmaların yaşandığını hatırlatarak, “Bu süreçte savcıların ve devletin yapması gereken işleri MHD ve ÖHD olarak biz üstlendik. Bu süreç zarfında savaşın yaşandığı yerlere giderek ve kişilerle bire bir görüşme yaparak raporlar hazırladık” dedi. MHD ve diğer muhalif kurumlara yapılan müdahalenin tüm muhalif kesimlerin susturulması ve baskı altına alınması politikasının bir parçası olduğunun altını çizen Aydın, bu baskının hukuk alanına sıçramasının nedeninin Cizre’de hazırlanan ve devleti uluslararası kamuoyunda zorlayan raporlar olduğunu ifade etti. MHD ve ÖHD olarak bütün çalışmalarını kişilerle görüşerek yaptıklarının altını çizen Aydın, “Cizre, Sur, Silvan raporlarının hiçbiri masa başında hazırlanmış bir rapor değildir. Bu raporlar alanda kişilerle yaptığımız görüşmeler sonrası hazırlanan raporlardır ve devlet bunu gözden kaçırıyor. Bir derneğin kapısına mühür vurulması mücadeleyi bitirmeye yetmez. Yürütülen hukuk mücadelesini dört duvar arasında sınırlı zannetme yanlışına düşüyorlar. Bu mücadele devam edecektir” diye konuştu.