Madde kullanımı ve bağımlılığı sorununun her geçen gün biraz daha büyümesinde medyanın da pay sahibi olduğunu dile getiren Yrd. Doç. Dr. Işık, uyuşturucu/uyarıcı maddelere ilişkin haberleri özensiz bir dille, aşırı dramatikleştirerek ya da magazinleştirerek veren medyanın, Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzlenim Merkezi (TUBİM) ile Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) tarafından hazırlanan yol gösterici ilkeleri de dikkate almadığını belirtti.
Türkiye’deki baskı sayısı yüksek gazetelerin ve yüksek izleyici oranına sahip televizyon kanallarının uyuşturucu madde ile ilgili haberleri oluştururken yapılan uyarıları görmezden geldiğini söyleyen Işık, “Gerek Madde ve Madde Kullanımında Görsel-İşitsel Medyanın Rolü kitapçığında; gerekse ondan sonra basılan Uyuşturucu ile Mücadele Eylem Planına Yönelik İletişim Stratejisi Uygulama Rehberi gibi dokümanlarda ve yürütülen önleme çalışmalarında uyuşturucu ve uyarıcı madde kaçakçılığı yapanlar için özendirici olduğu değerlendirilen “baron” kavramının kullanılmaması gerektiği belirtilmesine rağmen yazılı, görsel ve işitsel medya bu kavramı ısrarla kullanmaya devam ediyor” dedi.
‘HABER BAŞLIKLARI ÖZENDİRİCİ OLABİLİYOR’
Söz konusu haberlerde büyük miktarda uyuşturucu madde kaçakçılığı yapan kişilerin kurnazlıkları, lüks yaşamları ve cezaevinden kolayca firar edebilmeleri gibi özelliklerinin ön plana çıkarılarak onların macera dolu, özenilecek bir hayata sahip oldukları algısının oluşturulduğunu söyleyen Yrd. Doç. Dr. Mehmet Işık, atılan haber başlıklarında ve spotlarda uyuşturucu/uyarıcı madde kaçakçılığını özendirici kelimelerin kullanıldığının altını çizdi. Işık, yaptığı analiz sonucunda büyük uyuşturucu kaçakçılarına ilişkin haber başlıklarının neredeyse tamamında bu kişilerin “baron” olarak nitelendirildiğini, hâlbuki ‘baron’un şövalyelikten sonra gelen önemli bir aristokratik ünvan olduğunu, böylesi bir ünvanın uyuşturucu kaçakçıları için kullanılmasının büyük bir hata olduğunu belirtti. Ayrıca haberlerin neredeyse tamamında “baron” olarak isimlendirilen bu kaçakçıların cezaevinden kaçma hikâyelerine yer verilerek bu kişiler için firarın sıradanlaştırıldığını; böylece firar etmenin kolay bir etkinlik olarak sunularak uyuşturucu/uyarıcı madde kaçakçılarına öngörülen cezaların yüksekliğinin anlamsızlaştırıldığını ifade etti. Madde kullanımı ve bağımlılığı ile mücadelenin çok zor bir iş olduğunu, medyaya da bu anlamda önemli görevler düştüğünü, bugüne kadar yapıldığı gibi sadece medya profesyonellerine yönelik konferanslar düzenleyerek başarılı olmanın mümkün olmadığını belirten Yrd. Doç. Dr. Mehmet Işık, medyadaki problemli haber dilinin düzeltilmesi için çözüm olarak gönüllü gazetecilerin, akademisyenlerin ve medya kullanıcısı sıradan yurttaşların görev alabileceği bir “Ulusal Medya Gözlemevi” kurulmasını önerdi.
Lütfen bekleyin..
