Başaran, internet kesintileriyle ilgileri olan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, Erişim Sağlayıcıları Birliği, Türk Telekom AŞ, Türksat Uydu Haberleşme Kablo TV ve İşletme AŞ, Vodafone Telekomünikasyon AŞ, Turkcell Superonline/Superonline İletişim Hizmt. AŞ, D-Smart/ Mozaik İletişim hizmetleri AŞ, Turkcell İletişim Hizmetleri AŞ, Doping İnternet / Milenicom Telekomünikasyon, Turknet İletişim Hizmetleri AŞ, Digiturk İnternet / Krea İçerik Hizmetleri ve Kimliği tespit edilemeyen sorumlu ve görevliler hakkında suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunda, 26 Ekim sabahı saat 10.00 civarında Diyarbakır, Erzurum, Kars, Ardahan, Ağrı, Bingöl, Erzincan, Mardin, Batman, Siirt, Van, Elazığ, Tunceli, Antep, Urfa, Kilis ve Adıyaman dahil birçok şehirde hem sabit hem de mobil hatlardan internete erişim engellendiği ve şebeke bazı bölge ve zamanlarda aralıklarla tamamen erişilmez olduğu, hatta elektrik kesildiği; böylece haberleşme imkanının ortadan kaldırıldığı belirtildi. Haberleşmenin, kişinin insan olmasından kaynaklanan hakları arasında yer aldığının hatırlatıldığı suç duyurusunda, “Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) özel hayatın ve aile hayatının korunmasını düzenleyen 8'inci maddesinde, haberleşmeye saygı açıkça yer almaktadır” denildi.
11 EYLÜL’DE DE KESİLMİŞTİ
Geçtiğimiz 11 Eylül'de 24 DBP'li belediyeye kayyum atandığı gün de tüm illerde haberleşmenin tümden kesildiği vurgulanarak, “Erişimin engellendiği bölgelerde, nüfusun önemli bir kısmının Kürt olması, halkın kendi kendini yönetme iradesi ortaya koyması ve kendi seçtikleri belediye başkanlarına sahip çıkmaları, halkın bazı bölgelerde ezici bir çoğunlukla HDP'ye oy vererek siyasi tercihini ifade etmesi, ilgili fiillerin halkın belli bir kesimine karşı işlendiğini göstermektedir. Bu da TCK'nin 122'nci maddesinin (b) bendinin ikinci kısmında yer alan 'kamuya arz edilmiş bir hizmeti yapmayı ret' hareketinin ortaya çıkarak, nefret ve ayrımcılık saikiyle bu fiillerin işlendiğini, böylece ayrımcılık suçunun da gerçekleşmiş olduğunu gösterir niteliktedir” denildi. Suç duyurusunda, şüphelilerin ‘internete erişimin ve haberleşmenin engellenmesi, bilişim sisteminin erişilmez kılınması ve kamu hizmeti teşkil eden bu hizmetlerin nefret ve ayrımcılık saikiyle, belli bir siyasi düşünce, dil, ırk ve benzeri ayrım gözetilerek toplumun belli bir kısmına sunulmaması eylemlerini gerçekleştirdikleri sabit olduğundan, yine siyasi faaliyetleri ve kamu hizmetlerinin sunulmasını engellemeleri sebebiyle yukarıda belirtilen şüpheliler ve kimlikleri bilinmeyen kamu görevlilerinin de kimliklerinin tespit edilerek cezalandırılmalarının sağlanması için aleyhlerine kamu davası açılması’ talep edildi.