Cumhuriyetimizin 93 yıllık tarihi, milletimizin en zor şartlarda nasıl yeniden ayağa kalkabileceğini gösteren, geleceğimiz için bize umut veren, attığımız her adımda ders almamız gereken bir dönemdir. Gücünü milletimizin ortak iradesinden alan Cumhuriyet, milletimizin büyük bir iman gücüyle ve azimle gerçekleştirdiği Çanakkale zaferi ve daha sonra kurtuluş savaşı mücadelesinin eseridir. Bölgemizde yaşanan büyük gerilimler ve belirsizlikler, Türkiye’de sahip olduğumuz devlet geleneğimizin, demokrasi kültürümüzün ve güçlü toplumsal dokumuzun ne kadar önemli olduğunu hepimize her an hatırlatmaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti, dün olduğu gibi bugünde belli aralıklarla hain ve karanlık mihrakların girişimleriyle içerden ve dışarıdan çökertilme girişimlerine maruz kalmasına rağmen her defasında aziz milletimiz canını dahi ortaya koyarak, birlik ve beraberliği sayesinde bu girişimlerin üstesinden gelmiştir. Milletimizin fertlerini kökeni, inancı, mezhebi, meşrebi, kültürü, üzerinden ayrıştırmaya kalkan herkesin, Cumhuriyetin ruhuna, özüne ihanet etmektedir. Devletle milletin, tıpkı 93 yıl önce olduğu gibi, birlik ve beraberlik içinde büyük hedefleri hep birlikte inşa ettik. Önümüzdeki dönemlerde, ülkemizin diğer tüm kazanımlarıyla birlikte bu mirasa da, yine hep beraber sahip çıkmalıyız. Aradan geçen 93 yılda ilimiz ve ülkemiz geleceğe daha güvenle bakmaktadır. Başta demokrasi, insan hakları, eğitim, sağlık, bilim, ulaştırma olmak üzere tüm alanlarda önemli mesafeler kat etmiştir. Türkiye Cumhuriyeti içinde barındırdığı farklı değerleri, ileri demokrasisi, köklü tarihi geçmişi, zengin kültürü ve jeopolitik konumuyla bölgemizin ve dünyanın parlayan yıldızıdır” dedi.