Açıklamada, şöyle denildi; “Darbe girişiminin toplumsal ve siyasal alanda yaşattığı ağır tahribat sonrasında Olağanüstü Hal ilan edilmiş ve en yetkili mercilerden OHAL’in temel hak ve hürriyetleri ve sivil yaşamın etkilemeyeceği ve en kısa sürede kaldırılacağı taahhüdü verilmiş idi. Ancak OHAL’in ilanı ile birlikte, savunma hakkının kısıtlanmasından basın özgürlüğüne, ihraç ve açığa alma kararları ile çalışma hakkına kadar birçok konuda temel hak ve hürriyetlerin özüne dokunulmuş, hiçbir somut gerekçe ortaya konmadan, çocuk kanallarına kadar TV’ler kapatılmış, sitelere erişim yasağı getirilmiştir. Bir yargı kararına dayanmaksızın, sübjektif gerekçelerle, basın özgürlüğünü, haber alma hürriyetini sınırlayan, kapatma kararını kabul edilmez buluyoruz. Hiçbir koşul ve şartta düşünce ve ifade hürriyetini sınırlamak mümkün değildir. Tam aksine, her koşulda düşünceyi ifade dolayısıyla basın özgürlüğünü temin devletin asli görevidir. Biz Doğu ve Güneydoğu Bölge Baroları olarak, toplumsal beklenti doğrultusunda OHAL’in en kısa sürede kaldırılması ve bu süreçte tartışmalı idari kararlardan bir an önce dönülmesi, savunma hakkını, çalışma hürriyetini, basın özgürlüğünü güvence altına alacak tedbirlerin alınması gerektiğini hatırlatıyoruz.”