Ancak, çağ dışı yönetmeliğin erkek kamu görevlileri için öngördüğü kısıtlama ve yasaklamalar hâlâ devam etmektedir.” dedi. Ergin, 2013 yılından beri sürdürdükleri serbest kıyafetle iş yerlerine gitme eyleminin herhangi bir olumsuzluk yaşanmamasına rağmen, bazı mülki idare amirlerinin işgüzarlık yaparak, üyelerine yönelik olumsuz tavırlar içerisine girdiklerini söyledi. Kılık-kıyafet dayatmasını kabul etmediklerini belirten Ergin, “Pantolonun kumaşı, kazağın yakası, ayakkabının topuk boyu, ense tıraşı ve bıyıkla ilgilenen bir yönetmeliği, antidemokratik dayatmayı kabul etmiyoruz. Eğitimin niteliği, öğretmenin verimliliği ile ilgilenmek varken kıyafetin tam tekmilliği ile gündem tutan yönetim anlayışını çağ dışı buluyoruz. Devletin kılcal damarlarına kadar sızmış, çocuklara kalem yerine silah teklif eden; barışı değil, savaşı telkin eden terörist unsurlardan arınmanın, ülkede birlik, beraberlik ve kardeşlik ortamını korumanın ve tahkim etmenin en mühim mesele olduğu şu günlerde kılık-kıyafet üzerinden yapılacak bir tartışmanın sorumluluğu çok ağır olacaktır. Bu hassas süreçte kılık-kıyafeti OHAL’e has çıkarılmış özel uygulamaların kapsamına almak, buna alet etmek, bunun için çıkarılmış kanunları ters yüz etmek olacaktır. Bu konuda tuhaf yaptırımlar uygulamaya çalışanlar şunu bilsin ki, darbe ürünü kılık-kıyafet yönetmeliğini takmama konusunda kararlıyız. Bu nedenle, sendika olarak, kamu görevlilerine yönelik kısıtlama ve yasakların da kaldırılması amacıyla başlattığımız sivil itaatsizlik eylemine devam kararı aldık. Bu karar doğrultusunda, kamu görevlileri kılık-kıyafet özgürlüğüne kavuşuncaya kadar kararlılıkla eylemimize devam edeceğiz.” dedi.