Hükümetin Batman’da 4 DBP’li belediyeye kayyum atadığı belirtilen mektupta, kayyum atanan belediyelerde BM tarafından incelemelerin yapılması istendi. Mektupta şu ifadeler yer aldı; “Bildiğiniz üzere 15 Temmuz 2016 tarihinde Türkiye bir darbe girişimi yaşamıştır. HDP ve DBP, demokratik çözümlerden yana, darbelere karşı olan tavrını açıkça ve ivedilikle ortaya koymuştur. Ancak 20 Temmuz 2016 günü ilan edilen OHAL ile birlikte tüm yasal haklar ve uluslararası insan hakları sözleşmeleri askıya alınmış, ülke sivil darbe sürecine girmiştir. Yasama faaliyetlerini sürdürmek ile mükellef olan parlamento Kanun Hükmünde Kararname'ler ile saf dışı bırakılmış, ülkenin kaderi diktatörleşen tek adam yönetimine mahkum edilmiştir.
15 Ağustos 2016 tarihinde iki tartışmalı maddeyi barındıran torba yasa Genel Kurul'a getirildi. Bu maddelerden biri ile, Hakkari ve Şırnak illerini ilçe yapmanın, diğeri ile ise belediyelere, demokratik olarak seçilmiş DBP'li eş belediye başkanlarının yerine kayyum atamanın önü açılacaktı. Muhalefet partilerinin yoğun itirazları sonrası bu maddeler kanun tasarısından çıkarılsa da, 1 Eylül 2016 tarihinde resmi gazete yayınlanan KHK ile yerel seçimlerde demokratik olarak seçilen belediye eş başkanlarının İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alınması ve yerlerine Bakanlık tarafından atanmışların getirilmesi sağlanmıştır. Bu KHK ile zaten zayıf olan yerel demokrasi dinamikleri tümüyle göz ardı edildi.
Darbe girişimine karşın millet iradesine methiyeler düzen Cumhurbaşkanı Erdoğan, millet iradesi ile seçilen belediye eş başkanları söz konusu olduğunda, “Bazıları seçilmişler nasıl görevden alınır diyor. Bal gibi de alınır” demekten geri kalmazken, yeni İçişleri Bakanı Süleyman Soylu kendisine kayyum meselesine dair sorular yönlendirildiğinde “Açık konuşuyorum ki acımasız olacağız” diyebilmektedir.
‘BELEDİYELERİN İÇİ POLİS VE ASKERLE DOLDURULDU’
Demokratik Bölgeler Partisi, 30 Mart 2014 yılında yapılan Yerel Seçimlerde %55.9 civarında, Halkların Demokratik Partisi ise 1 Kasım 2015 yılında yapılan Milletvekili Seçimlerinde %68.2’lik bir başarı yakalamıştır. Nitekim 11 Eylül 2016 tarihinde, seçimlerde halktan büyük destek alarak göreve gelmiş olan Batman'ın dört belediyesine, Demokratik Bölgeler Partisi'nin Kürdistan genelinde 24 belediyesine, İçişleri Bakanlığı tarafından "terör örgütlerine yardım veya yataklık yapmak" gerekçesi ile kayyum atanmıştır. Batman'da bulunan 5 DBP'li belediyenin 10 eş başkanı darbe girişiminden neredeyse bir yıl önce belli aralıklarla aynı suçlamalar ile görevden alınmıştı. Bu suçlamalara karşın, DBP'li belediyeler göreve geldikleri ilk günden itibaren, belediye harcamalarını tam bir şeffaflık politikası güderek gerek afişler ve billboardlar, gerekse de resmi websiteleri ve basın aracılığıyla kamuoyu ile paylaşmıştır. Devlet tarafından görevlendirilmiş müfettişler aylarca belediyelerin bütçe hesaplarında incelemelerde bulunmuş olmalarına rağmen, suçlamaları haklı çıkaracak tek bir kanıt dahi bulamamışlardır. Kayyum atanan Kürt belediyelerinin bir çoğuna işgal algısı ile yerleşen kayyumlar, belediye binalarına devasa Türk bayrakları asmış, Kürtçe ve Ermenice tabelaları sökmüştür. Bu düşman toprağını işgal edercesine hareket eden anlayış, Batman'da bulunan belediyelerin içini polis ve asker doldururken, dışını ise zırhlı araçlar ile kuşatmıştır. İl halkının kendisine hizmet vermek ile yükümlü kuruma erişimi neredeyse imkansız hale gelmiştir. Batman'da belediyelere kayyum atanmasının ardından gerek halk gerekse seçilmişler iradelerine sahip çıkmak, demokratik haklarını korumak için günlerdir beraber direnmektedir. Batman'ın seçilmiş milletvekilleri, meclis üyeleri ve belediye eş başkanları olarak uluslararası demokratik güçleri ve tüm duyarları kesimleri, halk iradesine yapılan bu sivil darbeye karşı bizlerle ve iradesi göz ardı edilen halklar ile dayanışmaya, uluslararası heyetleri ise gasp edilen belediyelere gelip durumu yerinde incelemeye davet ediyoruz.”