Gülistan caddesinde bulunan İnsan Hakları Anıtı önünde bir araya gelen kayıp yakınları ve insan hakları savunucuları ellerinde faili meçhul cinayetlerde kaybettikleri yakınlarının fotoğraflarını taşıdı. Burada konuşan İHD şube yöneticisi Fahrettin Asutay, FARC gerillaları ile Kolombiya ordusu arasında yaklaşık 50 yıl süren ve 220 binden fazla insanın yaşamına mal olan savaşın taraflar arasında imzalanan barış antlaşmasıyla sona erdiğine dikkat çekti. Asutay, “FARC komutanı Carlos Lozada bu durumu şöyle özetledi: 'Bu korkunç gece sona erip, barış ve ışık yolu açılacak.' Bizim de temennimiz odur ki, ülkemizdeki bu korkunç gece bir an önce son bulsun” diye konuştu. Eylemin 394'üncü haftasında 1993 yılında kaybedilen Yılmaz Gümüş'ün hikâyesi paylaşıldı. Hikayeyi okuyan Asutay, “21 Ekim 1993 tarihinde çalıştığı fotoğrafçı dükkânından fotoğraf çekmek amacıyla saat 9.00’da motosikletle ayrılmış ve bir daha geri dönmemiştir. Tüm arama ve girişimlere rağmen kendisinden bir daha haber alınamamıştır. Babası Fahrettin Gümüş olayı şu şekilde anlatmıştır: “Oğlum Yılmaz 1976 doğumludur. Foto Çağ stüdyosunda çalışıyordu. 21 Ekim 1993 tarihinde sabah saat 9 sıralarında motosikletiyle iş yerine gitmişti. Yeşil tepe mahallesinde bir ilkokulda fotoğraf çekmeye giderken bir daha geri dönmedi. O günden beri çocuğum kayıptır. Yıllardır çocuğumu her yerde arıyorum, ancak hiçbir yerde bulamadım. Oğlum Yılmaz Gümüş kaybolmadan bir ay önce Batman Emniyet Müdürlüğünce gözaltına alınmıştı. Bir baba olarak acım çok büyük, başta hükümete ve tüm sorumlulara sesleniyorum tüm kayıpların akıbetinin ortaya çıkarılmasını ve faillerin yakalanıp adalete teslim edilmesini istiyorum.” Biz insan hakları savunucuları olarak buradan bir daha sesleniyoruz: Karanlıkta kalan binlerce kayıp ile binlerce faili meçhul cinayetleri işleyen failler yargılanmadıkça, bu ülkede toplumsal barışa ulaşmak mümkün olmayacaktır” dedi.