Mülakata ggiren adayların iki soruyla emeklerinin heba edildiğini ifade eden Sevinçer, “Vicdan sahibi herkes çok iyi bilir ki istisnaları olmakla birlikte bu ülkede mülakat demek, adam kayırma, torpil, haksızlık, demektir. 15 Temmuz'da yaşadığımız darbe kalkışmasının en belirgin karakteri, kamu personel sisteminin liyakat, ehliyet ilkelerinden uzak, açık ve şeffaf olmayan bir istihdam politikasına yaslanmasıydı. Öğretmen olmak için gerekli şartlar bellidir. Bu şartlar içerisinde en nesnel ve herkesin rıza göstereceği, şaibe barındırmayan ölçü merkezi sınavdır. Son süreçle birlikte buna ilişkin kamuoyunun inancı ve itimadı zedelenmiş olmakla birlikte sözlü sınav ile karşılaştırıldığında kıyas kabul etmez nitelikte olduğu aşikardır. Bu sebeple bu sene ilk defa uygulamaya geçen öğretmen seçiminde mülakat uygulamasını yanlış buluyoruz. Yıllarca üniversite okuyup ardından KPSS gibi zor bir sınavı geçen öğretmen adayları şimdi bu yeni uygulama ile mülakatlara girmek zorunda bırakılmaktadırlar. Mülakata giren adayların, zarflardan çıkan iki adet soru ile emekleri heba edilmektedir. Geçmiş yıllarda ve hala milli eğitim bakanlığının okul yöneticiliği alımlarında uyguladığı mülakatlarda yapılan haksızlıklar, adaletsizlikler gün gibi ortadayken, şimdi öğretmen seçiminde mülakatı uygulamak mevcut haksızlıkların alanını genişletmekten başka bir şey değildir. Okul yöneticiliği mülakatlarında kazananların neredeyse tamamının sadece bir sendikaya mensup üyelerden oluşması mülakatların nasıl bir yanlış uygulama olduğunu ortaya çıkardı. Bu düşüncelerle Özgür Eğitim-Sen olarak Mülakata karşı olduğumuzu ilan ediyoruz. Bununla birlikte vicdan sahibi tüm sivil toplum örgütlerini ve kişileri bu yanlışa karşın ses vermeye davet ediyoruz. Unutmayalım ki adalet herkese lazım” dedi. Haber merkezi
Lütfen bekleyin..
