Başaran, İnsan Hakları Derneği'nin (İHD) Cezaevi Komisyonu'nun geçtiğimiz hafta yayınladığı rapora göre, Antalya L Tipi Kapalı Cezaevi'nin F-2 koğuşunda kalan siyasi mahpusların 5 Ağustos 2016 tarihinde ağır işkenceye maruz kaldıklarını belirterek, “Yayınlanan raporda, 50 civarında infaz koruma memurunun küfür ve hakaretlerle koğuşa girdikleri, mahpuslara ait eşyaları zarar vermek suretiyle dağıttıkları, koğuşta bulunan mahpusları darp ederek ters şekilde kelepçeleyip bir alanda topladıkları belirtilmektedir. Aynı alana toplanan mahpuslardan Mehmet Aktaş, Furat Ünver ve Kazım Benek darp edilerek "hazır kuvvet" isimli odaya götürülmüş, bu odada kaba dayak ve falakaya tutulmuşlardır. Cezaevi personeli darp ettiği mahpuslara "Ne mutlu Türküm Diyene" deme talimatı vermiş, bu talimatı uygulamayan mahpusları küfür ve hakaretler ile dövmeye devam etmiştir. Bir saatlik falakanın ardından mahpuslar, 2 saat boyunca tutuldukları hücrelere götürülmüşlerdir. Diğer mahpuslar ise adli bir koğuşun havalandırma bölümüne götürülerek, burada yoğun şekilde işkenceye maruz kalmışlardır. Furat Ünver isimli kronik kalp hastası mahpusun rapora yansıyan beyanına göre, Antalya L Tipi Kapalı Cezaevi'nde görev yapan Yahya isimli gardiyanın, işkence sırasında kendisine ve diğer mahpuslara "Allahınız Benim" diye bağırmıştır. Bu bilgiler ışığında Antalya L Tipi Kapalı Cezaevi'nde İnsan Hakları Derneği'nin yayınlamış olduğu rapora da yansıyan işkence iddialarının araştırılması, sorumluların tespit edilmesi, gerekli yaptırımların uygulanabilmesi amacıyla bir meclis araştırması açılması elzemdir” dedi.
KAYIP MAPUSLARIN ARAŞTIRILMASINI İSTEDİ
Milletvekili Başaran, Ödemiş T Tipi Kapalı Ceza ve İnfaz Kurumu'nda yaşanan işkence ve kayıp mahpuslar gibi iddiaların araştırılmasını istediği ikinci başvurusunda ise şunları belirtti; “Ödemiş T Tipi Ceza ve İnfaz Kurumu'na sürgün edilen bir mahpus yakınının aktardığı iddialara göre, geçtiğimiz günlerde, kendilerine ‘Hazır Kuvvet’ ismini veren cezaevi personelleri, koğuşlarda rutin olarak yapılan sayıma geldikleri sırada, mahpuslara askeri selam verme dayatmasında bulunmuştur. Uygulamaya itiraz eden ve aralarında ağır hasta mahpusların da bulunduğu 14 mahpus, ters şekilde kelepçelenmiş, ardından "Hazır Kuvvet" personelleri tarafından dövülmüştür. Saldırı sırasında "Şehitler ölmez! Vatan bölünmez" ve "Vatan sana canım feda" şeklinde sloganlar atan cezaevi personelleri, Vahap Aydemir isimli mahpusun sırtında 28 adet jop darbesi, diğer bir mahpusun boynunda ise sıkmadan kaynaklı derin izler bırakmıştır. İşkence iddialarının yanı sıra, insan hakları kurumlarının yayınladıkları raporlara yansıyan bir diğer endişe verici durum ise, 3 Ağustos 2016 tarihinde Kırıklar F Tipi Cezaevi'nden Ödemiş T Tipi Kapalı Cezaevi'ne sevk edilen Yunus Çiçek ve Hasan Deliktaş isimli mahpusların akıbetinin ne avukatlar ne de aileler tarafından bilinmemesidir.
Mahpusların avukatlarına aktardıkları bilgilere göre, yukarıda bahsedilen hak ihlallerini sivil toplum kuruluşlarına mektuplar ile iletmeye çalışan mahpusların mektupları gönderilmemiş, bu mektuplar nedeniyle birçok mahpusa soruşturma açılmıştır. Ödemiş T Tipi Kapalı Cezaevi'nde bulunan mahpuslara uygulanan işkencenin, ihlal edilen iletişim hakkı iddialarının, insani koşullara uygun olmayan koğuşların durumlarının ve kayıp mahpusların akıbetlerinin incelenebilmesi amacıyla bir meclis araştırması açılması elzemdir.” Haber merkezi