Birçok medeniyete beşiklik etmiş Hasankeyf ve onlarca köyü Ilısu Barajı’yla sular altında kalacak. Bölgede yaşayan kadınlar, zorunlu göçe maruz bırakılacaklarını söyleyerek, köylerinden, tarihinden, geçmişinden ve manevi değerlerinden koparılmak istemiyor. Köyde özgür bir şekilde yaşadıklarını dile getiren kadınlar, “Hasankeyf’le birlikte geçmişimiz, hafızamız, değerlerimiz yok edilecek” diyerek baraj değil Hasankeyf’in korunmasını istiyor. Ne para ne de baraj istemediklerini dile getiren kadınlar, yaşamlarına, doğalarına, tarihi zenginliklerine dokunulmasının kabul edilemez olduğunu belirtti. Hasankeyf’in hemen yanı başındaki Kesmeköprü (Qure) köyü’nde yaşayan kadınlar, köydeki tüm yaşamlarını bin bir emekle, hatıralar ve anılarla geçirdiklerini söyledi. En çok da geçmişlerinden uzaklaşacaklarına ve belleklerinin silinmesinden korkan kadınlardan Mevlüde ana, 5 çocuğunun mezarından uzaklaşacağı için üzülüyor. Hasankeyf yok olursa geçmişlerinin de yok edileceğini belirten Mevlüde ana, “Burada mezarlarımız var, 5 tane çocuğumu kaybettim mezarları burada. Sürekli mezarlarına gidiyorum. Böylece çocuklarımın mezarlarını da anılarını da sular altında bırakacaklar” dedi. Mevlüde ana, köylerini bırakmak istemediklerini ama zorunlu olarak göç ettirileceklerini söyleyerek, “Biz Hasankeyf’i çok seviyoruz ve buradan ayrılmak istemiyoruz. Biz artık kentlerde yaşayamayız. Köy yaşamına alıştık şehirler de dayanamayız. Buralar güzel, doğamızla iç içeyiz, istediğimiz her şeyi yapabiliyoruz. Burada özgürüz ama şehirlere sürgün edilirsek tutsaklaşırız. Apartmanlar da komşuluk ilişkilerinin güçlü olmadığı yerler bizi zorlayacak. Şehir şehir dolaşıp tarım işçiliği yaparak bu evi kendi imkanlarımızla yaptık ve şuan barajın altında bırakacaklar. Biz köyde özgürüz, komşularımızla çok yakınız iyi anlaşıyoruz. Biz burada doğduk, burada yaşadık burada ölmek istiyoruz. Doğup büyüdüğümüz topraklardan koparılmak istemiyoruz. Erkeklere göre kadınlar daha çok zorluk çekecek. Erkekler zaten rahat, sürekli şehre iner ve alışması daha kolay. Ama biz kadınlar köylerde yaşamak istiyoruz. Köyde kalabalık yok, kavga yok, dedikodu yok. Hasankeyf yok olursa yaşamımız da yok olacak” diyerek özellikle kadınlar için daha zor olacağını belirtti.
‘BURADAN ÇIKTIKTAN SONRA NE YAPACAĞIZ?’
Halime Tapkan ise Hasankeyf’in sular altında kalmasını istemediklerini dile getirerek alıştıkları yaşamın ellerinden alındığını söyledi. Tapkan, “Biz burada hayvan besliyoruz, topraklarımızı ekip biçiyoruz. Buradan çıktıktan sonra ne yapacağız. Bu t5opraklarda annemizi, babamızı gömdük. Ölülerimiz burada anılarımız hatıralarımız var. Akrabalarımızla, komşularımızla burada yaşadık. Şimdi mezarlarımız dahi sular altında kalacak” diyerek en çok da manevi değerlerinin alınmasına tepki gösterdi. Evlerinden, geniş topraklarından, ağacından, suyundan ayrılıp apartman binalarına hapsedileceklerini ifade eden Tapkan, “Canım sıkıldığı zaman kalkıp mezarlığa gidiyorum, ziyarete gidiyorum. Tüm değerlerimiz, kutsal saydığımız mezarlar, türbeler sular altında kalarak yok olacak. Şuan köyde tarımla, hayvancılıkla geçimimizi sağlıyoruz, burası yakılıp şehirlere sürülürsek ne yapacağız. Biz kadınlar bu saatten sonra şehirlerde yaşayamayız. Şehire ayak uyduramayız, biz köy yaşamına, komünal bir şekilde özgür yaşamaya alıştık. Apartmanlara hapis olup, komşuluk kültürünün olmadığı yerlerde zorlanacağız. Köyde korkusuz yaşıyoruz, kapımız açık bırakıyoruz, hepimizin birbirine güveni var. Köylerden kente sürgün edilirsek özellikle biz kadınlar için daha zor olacak. Biz iç içe birlikte yaşamaya alıştık. Şehirlerde yalnızlaşırız. 50 seneyi aşkındır bu köyde yaşıyoruz ve Hasankeyf’te doğdum. Çocukluğum, gençliğim buralarda geçti. Burada yaşlandım ömrümün sonuna dek de burada kalmak istiyorum. Birileri Hasankeyf’e bakınca güzel görmeye bilir, sular altında kasın baraj yapılsın diyebilir ama Hasankeyf’e bir de bizim gözümüzle baksınlar. Herkesin toprağı kendine kutsaldır. Biz barajı istemiyoruz, topraklarımızda özgürce yaşamak istiyoruz” şeklinde ifade ederek herkesin kendi toprağında daha özgür yaşadığını söyledi. Haber merkezi