İHD ve kayıp yakınlarının ‘Kayıplar bulunsun, Failler yargılansın’ eylemleri Gülistan Caddesi İnsan Hakları Anıtı önünde gerçekleşti. İHD adına açıklama yapan Devran Yıldız, “Hak arama mücadelemiz için, geçmiş onca yıllarda olduğu gibi yine yılmadan alanlardayız. Bizlerden koparılan canlarımızın hesabını soruyoruz. Kalbimizden, bedenimizden, ruhumuzdan kopartılarak kaybedilen ve bugünümüzü borçlu olduğumuz Kayıp insanlarımız bulununcaya ve failler yakalanıp cezalandırılıncaya dek bu eylem ve etkinliklerimize devam edeceğiz” diye konuştu. Yıldız daha sonra, 31 Temmuz 1993 tarihinde Batman'da faili meçhul cinayete kurban giden Mehmet Yaşar'ın hikâyesini, oğlu Sabahattin Yaşar'ın satırlarıyla şöyle anlattı; “Sizin hiç babanız öldü mü? Benim babam öldü ve kör oldum. Herkesin bir öyküsü olduğu gibi benim babamın da bir hikâyesi vardı. Eşi, 8 çocuğu ve annesi ile İkiztepe köyünde yaşardı. Bütün babalar gibi benim de babam çocuklarına özgür yarınlar bırakmak için öldü. Politik duruşunu sevmeyenlerin bile saygı duyduğu, dostlarının ve sevenlerinin çok olduğu bir kişiydi. Yarına dair hayalleri olan, insanların barış, eşit ve adil bir şekilde yaşamasını savunan eşsiz bir insan hakları savunucuydu. Adaletsiz olan öz kardeşi dahi olursa karşı çıkan, eşit ve adil davranan birisiydi. Maalesef OHAL'in getirdiği uygulamalarla kimsenin hesap soramadığı, insanların sus pus olduğu, sindirildiği, adaletin hakkıyla yerine getirilmediği bir öğlen vakti 31.07.1993 tarihinde gün ortasında insanlardan yürünemeyecek bir ortamda faili meçhul cinayete kurban gitti. Babam öldürüldüğünde ben 14 yaşında idim. Annem en küçük kardeşime hamileydi. Olaydan sonra açılan soruşturma dosyası nerdeyse daha cinayetin kırkı bile çıkmadan 4 ay sonra kapatıldı. Verilen dilekçelerde cinayetin politik nedenlerle işlendiğine ilişkin itirazlarımıza rağmen söz konusu cinayet aydınlatıl(a)madı. Herkese bir gün lazım olacağı gibi biz de adalet, adalet, adalet diyoruz. Çünkü elinde güç olup bugün adil bir adaleti temin edemeyenler yarın herkesten daha çok adalete muhtaç kalacaklardır. Her şeye rağmen içimizdeki vicdan parıltısını yitirmeyeceğiz. Çocukların bir kez daha babasız kalmadığı, babasız doğmak zorunda kalmadığı, hiçbir insanın düşüncelerinden dolayı yargısız ve hukuksuz şekilde bir kaybedilmediği, katledilmediği bir dünya temennisiyle herkese adalet!…” Haber merkezi