Hasankeyfli 84 yaşındaki kilim ustası Faris Ayhan, uzun süredir işlerinin düştüğünü, barajın tamamlanmasıyla yaptığı zanaatın da sular altında kalacağını dile getirdi. Kilim ustaları, sular altında kalacak kadim kentlerinde bir daha çalışamayacak olmanın üzüntüsünü yaşıyor. İlçede 12 yaşından bu yana tek gözlü atölyesinde kilim dokuyan Faris Ayhan (84), “Barajla birlikte doğup büyüdüğümüz, oynadığımız kenti sular altında bırakacaklar. Doğduğumuz memleketimizi terk etmek zorunda kalacağız” dedi. Hasankeyf’in sular altında kalmasıyla birlikte 72 yıldır kilim dokuduğu atölyesinin ve doğal olarak mesleğinin de sular altında kalacağını ifade eden Ayhan, şöyle konuştu; “Hasankeyf yok olduktan sonra bu mesleği sürdürmem imkansız. Buradan gitmek istemiyoruz, ama buna mecbur bırakıldık. Yaptığımız iş ne kadar zahmetli olursa olsun emeğimizin kıymeti bilinmedi ve emeğimiz baraj altında bırakılacak. Burası medeniyet şehriydi buranın sular altında kalmasını istemiyoruz.” İşlerinin 6 ay önce bugüne oranla çok daha iyi olduğunu söyleyen Ayhan, baraj meselesi ortaya çıktıktan sonra işlerin düştüğünü vurguladı. Özellikle İtalyan turistler başta olmak üzere tüm Avrupa ülkelerine kilim siparişi yaptıklarını söyleyen Ayhan, “Eskiden günde 5-6 kilim satıyordum. Şimdi ise o günlerden eser kalmadı. Artık neredeyse hiç satış yapamıyoruz” diye konuştu.
‘BABA YADİGÂRI MESLEK YOK OLACAK’
20 yıllık kilim ustası Mehmet Nuri Aydın ise kilim dokumacılığının aile mesleği olduğunu belirtti. Aydın, “Kilim dokuma işini 1911 yılından beri dedelerimiz yapmaktadır. Kilimlerimizi sipariş üzeri dokuyoruz. Eskiden buralar çok kalabalık olurdu, fakat kimse artık uğramaz oldu. Baraj yapılacağı için bizi karşıya alacaklar. Fakat bu bizim isteğimiz değil, devletin isteği doğrultusunda alınmış bir karardır” şeklinde konuştu. Zamanında Hasankeyf’e gereken değerin verilmediğini aktaran Aydın, bilinçli olarak yatırımların yapılmadığını, bunun sebebinin de buraya baraj yapılacağının önceden planlanması olduğunu kaydetti. Aydın, Hasankeyf’in her yönüyle dört dörtlük bir kent olduğunu, ancak barajla birlikte tarihi mirasların, zor koşullarda elde edilen emekler ve en önemlisi de baba yadigârı mesleğinin sular altında kalacağını ifade ederek, çok üzgün olduğunu söyledi. Aydın, artık bu işi devam ettirmenin imkânsız olduğunu da düşünüyor. Hasankeyf Kalesi’nden bir kaya parçası düşmesi üzerine kalenin 4-5 yıldır kapalı tutulduğunu aktaran Aydın, şunları aktardı; “Maden ocaklarının çökmesi sonucu onlarca insanın ölmesine rağmen maden ocakları bir hafta sonra hemen faaliyete giriyor. Fakat neden Hasankeyf Kalesi 5 yıldır kapalı? Yani açıkçası turistlerin gelmesine engel oldular. Tek isteğimiz Hasankeyf sular altında kalmasın ve ne olursa olsun kale restore edilip turizme açılmalıdır.” Haber merkezi