Ramazan ayı orucunu tutmanın Allah'ın emrettiği ve dinimizin beş temel esasından biri kıldığı maddi ve manevi hikmet ve faydaları çok olan mühim bir ibadet olduğuna dikkat çeken Çağlar, “Oruç bir adet, bir gelenek değildir. İman, ibadet ve sevap yönü gaye edinilerek oruç tutulur. Bu niyet ve gaye ile değil de gündüzleri aç ve susuz kalınan ve akşam iftarda ve sonrasında mide ve nefsin her ihtiyacı telafiyen karşılanan bir ay olarak görüp, bu anlayışla geçirmek, dini bir değerlendirme olmaktan uzak olur. Oruca ihlâsla niyet edilir. Sadece Allah'ın emri olduğuna ve sevabına inanılarak tutulmalıdır. Ruh, kalb ve bütün azalarla oruç tutulmalıdır.” ifadelerini kullandı. Oruç tutan insanın, imsak vaktinden iftar vaktine kadar uzun süren bir ibadet içinde olduğunu bilmesi gerektiğine işaret eden Çağlar, “Namazda iken namazı bozan ve sevabını gideren şeylerden uzak durulması gerektiği gibi; oruçlu iken bu ibadetin kazandıracağı sevabı kaybettirecek davranışlardan da kaçınılmalıdır.” tavsiyesinde bulundu. Müftü Çağlar açıklamasının devamında; mübarek ayda fakir ve muhtaç insanların bütün sene boyunca çektikleri ıstırapları düşünmemizin önemine dikkat çekerek, “Şefkat ve merhamet duygularımızın inkişafıyla zekât, hayrat, hasenat vs. yardımlarla sıkıntılarını giderme görevimizi hakkıyla yerine getirmeliyiz.” dedi. Camilerde ve Kur'an Kurslarında okunan mukabelelere imkânlar dâhilinde iştirak edilmesini isteyen Çağlar, sözlerine şöyle devam etti: “Verilen vaazlar, yapılan dersler gerektiği şekilde takip edilerek ihtiyaç duyulan dini bilgiler alınmada kusur edilmemelidir. Oruç, aç ve susuz kalmaktan ibaret olmamalı; hikmet ve faydalarına uygun şekilde tutularak Allah'ın rızasıyla maddi ve manevi, dünyevi ve uhrevi, bireysel ve toplumsal faydalar sağlayacak tarzda oruç ibadeti eda edilmelidir.” Çağlar son olarak, “Allah mübarek Ramazan ayını emrettiği şekilde geçirmeye cümlemizi muvaffak eylesin. Ramazan ayımız mübarek olsun. Allah'ın selamı, rahmeti ve bereketi cümlemizin üzerine olsun.” dedi.
Lütfen bekleyin..
