Merkez Bankasının faiz koridorunu 50 baz puan daha düşürme kararı aldığını hatırlatan Nasıroğlu, şunları belirtti; “Bu doğru bir karardır. Ekonomik hareketliliğin nispeten zayıf olduğu bu dönemlerde faizin ekonomideki yerinin makul seviyelere indirilmesi ve tüm yatırım ve yönlendirmelerin o seviyeye göre ayarlanması için bir fırsat dönemidir. Gelişen şartlar içerisinde, faizle enflasyonun birbirlerini etkilemeleri gerçeğini yaşıyoruz. Sonuçlar açısından hangisinin daha sorumlu olduğu sorusu mahfuz kalmakla birlikte ekonomi yönetimi kendi gerçeklerini faizi buralarda tutacak ya da daha aşağılara çekecek şekilde yönetebilirse, biz faiz meselesini çözme meyline girmiş oluruz.
Ülkedeki tüm piyasaların dengesi hesaba katılarak alınan faiz kararları, aynı zamanda geleceği de şekillendirmektedir. Genel kabul gören teorilere göre faizlerin yüksekliği yatırımları cazip hale gelmekten alıkoyan bir finansal durumdur. Ancak, yatırımlar için diğer şartların da aynı zamanda iştah kabartıcı olması bir zorunluluktur. Fakat en zorlayıcı konuların başında faiz meselesi gelmektedir. Bu yüzden faizlerin düşüklüğü bizim gibi yüzde 5’lerden aşağıda büyüme gerçekleştirdiğinde birçok sorunu kucağında bulmak durumunda olan ekonomileri için çok önemlidir. Bizim büyüme gibi bir derdimiz var. Henüz makro rakamların yerine oturmadığı ve yeterli KBMG seviyesinin yakalanmadığı bir düzlemdeyiz. Bu yüzden bütün tedbirlerimiz yatırımları artırmaya, istihdamı artırmaya ve nitelikli üretimi çoğaltmaya dönük olmak zorundadır. Umarız bu süreç bizi bu noktalara taşır.” Haber merkezi