Kan şekeri ve tansiyon düşmeleri, vücut ısısında azalmalar, baş ağrısı, depresyon, mide rahatsızlıkları, hazımsızlık ve halsizlik gibi rahatsızlıkların görülebileceğini ifade eden Özcan, “Mutlaka sahura kalkılmalıdır” dedi.
Diyetisyen A. Ozan Özcan, sağlıklı bir Ramazan geçirmek için şu önerilerde bulundu; “İki ana öğün ve iki ara öğün yapılmalıdır. Beslenme sahur ve iftar olarak iki ana öğün ile iftardan sonra 1-1.5 saat aralıklarla iki ara öğün olarak düzenlenmelidir. Porsiyonlar küçük ve az olmalıdır. İftarda nelere dikkat etmeliyiz ? Çorba veya kahvaltılık yiyecekler, hurma, domates, peynir gibi hafif yemeklerle başlanılmalı 10-15 dakika ara verdikten sonra ana yemeklere geçilmelidir. Fazla miktarda yemek yenilmesi boş mideye yüklenilmesine sebep olur. Yemekler uygun pişirme yöntemleri ile hazırlanmalıdır. Ana yemek olarak az yağlı et yemekleri veya sebze yemekleri tercih edilmelidir. İftarda aşırı şerbetli, yağlı tatlılar yerine; sütlü tatlılar (sütlaç, güllaç, muhallebi vb.) veya meyve tatlıları tercih edilmelidir. Kan şekerini dengeli bir biçimde yükselten besinler (beyaz ekmek, pirinç pilavı gibi glisemik indeksi yüksek olan gıdalar yerine; bulgur pilavı, kepekli ekmek veya kepekli makarna gibi posalı besinler) tercih edilmelidir. Sahurda sıkı bir kahvaltı yapmalıyız! Sahur uzun yaz günlerinden dolayı, mutlaka geç vakitte yapılmalıdır. Sahurun sıkı bir kahvaltı şeklinde olması gerekir. Protein tokluk sağladığı için yumurta, peynir, süt ve yoğurt mutlaka tüketilmelidir. Bol sıvı alınmalı, su içilmelidir. Fazla tuzlu besinlerden kaçınılmalıdır.
Sahur yemekleri küçük lokmalarla iyi çiğnenerek yenilmelidir. Çiğ sebze, domates, salatalık gibi yiyeceklere mutlaka yer verilmelidir. Bağışıklık sisteminin kuvvetlenmesi ve vücut direncinin artması için sahur sonunda mevsim meyvelerinden bir porsiyon tüketilmelidir.” Haber merkezi