Bu nedenle yazılı açıklama yapan İHD Batman Şubesi, 1994 yılında JİTEM elemanları tarafından gözaltına alındıktan sonra ölü olarak bulunan Selami Çiçek’in faillerini sordu. Açıklamada, şöyle denildi; “Selami Çiçek, 1992 yılında gerçekleşen Cizre Emniyet Müdürlüğü’nün taranması olayına karıştığı şüphesiyle tutuklandı; Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin 24 yıl hapis hükmü Yargıtay tarafından bozulunca yaklaşık altı ay sonra serbest bırakıldı. 1993 yılının sonunda gittiği askerlikten sağlık sorunları nedeniyle erken terhis edilen Selami Çiçek, ağabeyleriyle birlikte Cizre otogarındaki yazıhanelerinde çalışmaya başladı. 10 Haziran 1994'te sabah saat 10.00-11.00 civarında beyaz bir Toros marka araçla otogara gelen üç JİTEM elemanı Selami Çiçek'le bir süre konuştuktan sonra ifaden var diyerek araca bindirdiler. Gelen üç kişiden ikisinin ellerinde telsiz ve kaleşnikof silah vardı; kamuflaj yelekleri giymişlerdi. Selami Çiçek'in bahsi geçen üç kişi tarafından araca bindirildiğine şahit olan A.E, N.Ç ve O.T olayı anlatınca ağabeyi Cudi Çiçek hemen bir araçla Cizre Emniyet Müdürlüğü'ne gitti. Emniyette Selami Çiçek'in kendilerinde olmadığı söylenince bütün akrabaları İdil, Silopi ve Şırnak merkez de dahil olmak üzere her yerde Selami Çiçek'i aramaya başladı. Yaklaşık beş-altı saat sonra ağabey Nadir Çiçek'e gelen bir telefonla Silopi Botaş Tesisleri civarında yolda bir erkek cesedi bulunduğunu öğrendiler ancak onlar Silopi'ye varana kadar ceset Silopi Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Silopi Belediyesi'ne teslim edilmiş ve Başköy kimsesizler mezarlığına gömülmüştü. Çiçek ailesi Silopi Cumhuriyet Başsavcılığı'nda kendilerine gösterilen elbiseler ve fotoğraflardan Selami Çiçek'i teşhis ettiler ve ertesi gün Belediye görevlileri ile beraber mezarı açarak Cizre'ye götürdüler. Selami Çiçek başından tek kurşunla öldürülmüştü. Silopi Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 1994/545 soruşturma numarasıyla açtığı ve İlçe Jandarma Komutanlığı'nın yürüttüğü soruşturmada hiçbir ilerleme kaydedilmedi. Bizler anayasal bir hukuk devletinde yaşıyoruz. Hukuk Devleti olmanın gereği olarak sorumlu kim veya kimler olursa olsun bir an önce bu failleri bulup adaletin önüne çıkarmaktır.” Haber merkezi
Lütfen bekleyin..
