Aslan, konuşmasında şunları söyledi; “On üç yıl gibi kısa bir sürede 6 Millî Eğitim Bakanı değiştirilmiştir. Bu, eğitim ahlakı açsından kesinlikle doğru değildir, bilimsel değildir, yanlıştır. Ve işin daha da vahim bir kısmı, 6 Millî Eğitim Bakanından sadece biri eğitim kökenlidir, diğer bakanlar farklı meslek gruplarına mensuptur. Böyle olunca, eğitim ve öğretimdeki aksaklıklar kaçınılmaz olacaktır. Şu anda mezun olup da atanamayan 300 bin öğretmen vardır, İzlanda nüfusuna eş değer, 300 bin öğretmen ve 75 bin açığı “ücret karşılığı” şeklinde istihdam ederek karşılamaktadırlar ki, genelde öğretmen arkadaşlar bunu “kölelik istihdamı” olarak değerlendirmektedir. Yani ders başına 10 lira alıyor, bu da ayda yaklaşık Bin-Bin 200 lira yapıyor, bir asgari ücret bile değildir. Mali, ekonomik sıkıntılardan söz ediliyor. O çerez paraları, o ayakkabı kutularındaki paralar eğer eğitime kanalize edilebilseydi, eminim, bugün 300 bin öğretmenin çoğu atanmış olacaktı ve maalesef bu on üç yıllık dönemde de 40 öğretmen adayı öğretmen olamadığından işsizlikten dolayı intihar etmiştir. Son dönemlerde barış istemleri, talepleriyle grev yapan birçok sendikalı öğretmen soruşturmaya tabi tutulmuştur. Şu anda 16 Bin 500 öğretmen bu anlamda idari ceza almıştır, kınama almıştır, 50’si görevden atılmıştır.”