Batı Raman eteklerinde 6 aydır kaldıklarını, Mereto ve Bitlis Dağlarına çıkmaya hazırlandıkları bir süreçte ‘yasak bölge’ ilanın kendilerini zor duruma koyduğunu dile getiren Bese Tomaç, “1990’lı yıllarda yine yayla yasakları ile Koçer kültürünü tamamen bitirdiler. Hezex’teki köylerimiz şu an yok. Köylerimiz yakılınca Hezex’ten Batman’a göç ettik. Sonbaharın Ekim sonunda Raman Dağı eteklerinde konaklanıyoruz. Mart ayından sonra da yaylalara çıkıyoruz, ama Hasankeyf, Sason ve Kozluk’ta şu an yaylaya çıkma yasakları var. Peki, biz nereye gidelim? Biz dağlarda, yaylalarda güvendeyiz, bize hiç kimse karışmaz, yüz yıllarca yaylalardayız kim bize ne yapmış? Bu sene yaylalara çıkamazsak, otlatacak mera olmadığı için hayvanlarımız telef olacak ve bu işi bırakmaz zorunda kalacağız” dedi.
Bölgede her gün yeni bir yayla yasağı getirilerek kendilerini bu topraklardan sürmek istediklerini dile getiren Selim Güner ise, devletin kendilerini göçe zorladığını şu sözlerle ifade etti; “Biz 1990’lı yıllarda köyümüzden edildik, daha sonra yaylalara çıkmamız yasaklandı. Ancak duruma pek anlam veremedik. Şimdi ise çadırımızda bile neler olduğunu günlük televizyonda izleyebiliyoruz. 5 yıl önce Suriye’den getirdikleri yüz binlerce insanı yaşadığımız anlara yerleştireceklerini söylüyorlar. Yani köylerimizi, şehirlerimizi Suriyelilere verecekler, onlara burada vatandaşlık verecekler bize de diyorlar; nereye gidiyorsanız gidin.”