Gülistan Caddesi İnsan Hakları Anıtı önünde yapılan eylemde çok sayıda yurttaş tarafından kayıpların akıbeti soruldu. Çatışmaların başlamasıyla acıların sıklaştığını kaydeden İHD Şube Başkanı Mehmet Bağatır, Kürdistan’ın sivil yerleşim yerlerinin bombalandığını söyledi. En son Sur ilçesine bağlı Dürümlü köyündeki 17 yurttaşın yaşamını yitirmesine karşı üzüntülerini dile getiren Bağatır, “Bu olayın ne şekilde yaşandığını biz açıklayamayız. Ama olay ne şekilde olursa olsun, kaybedilen canlardır” diye konuşu. Kayıp yakınları eyleminde katılan Yönetmen Veysi Altay’da, AKP hükümetinin kayıplar konusunda, ‘Bizim dönemizde olmadı ki; biz bunun hesabını niye verelim’ sözlerini hatırlatarak, devletin hiç ara vermeden katletmeye devam ettiğini ifade etti. Altay, Cumartesi Annelerin her hafta zikrettiği ve kayıpların failli olan Musa Çitil’e ilişkin, “Her seferinden adresin verdiğimiz katiller bugün, Cizre, Nusaybin ve Sur’da öldürülen kardeşlerimizin, çocuklarımızın yine katiliğini yapmaya devam ediyorlar. Yine kentlerimizi yıkıyorlar. Yine kayıplarımızın cesetlerine ulaşamıyoruz” şeklinde konuştu.
Bu haftada kayıp yakınları adına açıklama okuyan İHD Yöneticisi Fahrettin Asubay, kaybettirilen insanların akıbetini ortaya çıkmasını engelleyen ülkelerden biri Türkiye devleti olduğunu belirtti. Asubay, Türkiye’nin 20 yıllık zaman aşımının arkasına gizlenerek kayıp yakınların başvurularını üzerini kapatmak istediğini belirterek, “Gözaltında kaybetme saldırısını tarih boyunca uygulayan Türk devleti 12 Eylül 1980 askeri darbesinden sonra bu politikayı sistematik hale getirmiş ve 1990lı yıllarda toplumsal muhalefete karşı izlediği politika tırmandırılarak, binlerce insanı gözaltında kaybettirmiştir. Gözaltında kaybetme bir insanlık suçudur ve insanlığa karşı işlenen suçlarda zaman aşımı olamaz. Hiç kimsede zaman aşımının arkasına sığınarak hesap vermekten kaçamayacaktır” dedi. Eylem oturma eylemiyle son buldu. Haber merkezi