Bölgedeki operasyonlara da değinilen yazılı açıklamada, şöyle denildi; “Cizre, Silopi, Sur, Yüksekova, Şırnak, İdil ve Bağlar da, kanunsuz ve insan haklarına aykırı sokağa çıkma yasakları halen devam etmektedir. Daha önceden yasak ilan edilen birçok yerde sivil insanlar güvenlik güçlerinin açmış olduğu ateş ve atmış olduğu bombalarla yaşamını yitirmiştir. Yasağın devam ettiği bazı yerlerde halen bombalamalar ve öldürmeler devam etmektedir. Cizre’de 178 insan vahşet bodrumlarında bütün bir dünyanın gözü önünde yakılarak katledilmiştir. Kürtlerin yaşadığı birçok şehir özel hareket polisleri ve askerler tarafından ablukaya alınmıştır. Batman, Şırnak, Ankara, İzmir, İstanbul, Urfa, Mardin, Aydın ve birçok şehirde Newroz eylem ve etkinlikleri yasaklanmış, bu illere sayıları on binleri bulan polis yığınakları yapılmıştır. HDP ve BDP’nin birçok yöneticisi, belediye eş başkanları, belediye meclis üyesi ile üyesi gözaltına alınmış ve tutuklanmıştır. Bu süreçte Newroz ve Kürt sorunu eksenli basın açıklaması yapmak isteyen birçok üniversite öğrencisine saldırılar gerçekleştirilmiş, bu saldırıların ardından öğrenciler gözaltına alınıp tutuklanmıştır.
Hükümete yakın bazı gazete ve yayın kuruluşları tarafından avukatlara, akademisyenlere, gazetecilere, insan hakları savunucularına karşı algı haberleri yapılmış, ardından bu insanlar gözaltına alınıp tutuklanmıştır. Newroz’u, birçok şehirde eylem ve etkinliklerle karşılamak isteyen insanlara kolluk tarafından müdahaleler gerçekleştirilmiş, sokak ortasında işkenceye varan muameleler yapılmış ve gözaltılar yaşanmıştır. Bir kez daha hatırlatırız ki, İnsan Hakları Derneği; İnsanların zulme karşı direnme hakkını, Her zaman, her koşulda savaşa ve militarizme karşı barış hakkını, Koşulsuz ve sınırsız düşünce, inanç ve ifade özgürlüğünü, Örgütlenme özgürlüğünü, Ezilen birey, cins, sınıf, halkın/ulusun haklarını, Ulusların kendi kaderini tayin etme hakkını, İnsancıl hukuku savunur. İnsan Hakları Derneği olarak Türkiye’nin demokrasi ve insan hakları sorununun çözümünde, haklar mücadelemizin süreceğini, Kürt sorununun demokratik ve barışçıl çözümünde üzerimize düşen her türlü katkıyı sunacağımızı bir kez daha belirtiyoruz. Bu noktada; Devletten ve hükümetten, 2016 Newroz öncesi devletin ve hükümetin tüm gücüyle özelde Kürtlere ve siyasi temsilcilerine karşı yürüttüğü bu siyasi operasyonlarına son vermesini, 2014 ve 2015 Newroz kutlamalarındaki mesajları tekrar hatırlayarak, Kürt sorununun demokratik, barışçıl ve siyasi çözümü noktasında “28 Şubat Deklarasyonuna” geri dönülmesini, belirlenen ve tahkim edilen adımları derhal atmasını istiyoruz.” Haber merkezi