İnsanların her geçen gün daha da yoksullaştığına ve adaletsizliğin her geçen gün toplumu daha fazla çürüttüğüne şahitlik ettiklerini belirten Becerikli, “
Cumhuriyetin kuruluşundan günümüze kronikleşen sorunların çözülememesinin faturası, bugün Türkiye halklarının tamamına kesilmiş durumdadır. Başta Kürt Sorunu olmak üzere, sistemsel hataların devamında ortaya çıkan sonuçlar, halen daha neden veya gerekçe olarak kullanılmaya devam edilmektedir. Kürt Halkının varlığının inkârı, 29 isyanın ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Varto’da, Silvan’da, Derik’te, Silopi’de, Cizre’de, Sur’da ağır vahşet uygulanmış ve şehirler yakılmış, Cizre’de yaralı ve sivillerin isim isim bilgileri hükümetle ve kamuoyuyla paylaşılmasına rağmen vahşi şekilde katledilerek cenazeleri tanınamaz hale getirilmiştir. Yürürlükteki bu katliam ve savaş politikalarını uygulayanların karşısında her zaman barış savunucuları durmuştur ve durmaya devam edecektir.
Gelinen aşamada var olan sorunların çözümü, hendek ve barikatların kaldırılması, kamu güvenliğinin tesisi ancak anlamlı bir müzakere sürecinin gerçekleşmesinden geçmektedir. Kamu güvenliğinin en maliyetsiz yolu Barış’tır. Hükümetin savaş çizgisindeki ısrarı onu ardılı olduğu hükümetlerle aynı noktaya gelmiştir. Hükümet bugün artık 1984’ten itibaren kendisinden önceki 5 Cumhurbaşkanı, 10 Başbakan (11. Başbakan Davutoğlu), 10 Genelkurmay Başkanı, 7 MİT Müsteşarı, 15 Emniyet Genel Müdürü ve 6 OHAL Valisi ile aynı noktaya gelmiştir. Bu, açıkçası çözümsüzlüğün kısa bir özeti gibidir. 26 sınır ötesi kara, yüzlerce hava operasyonu, 1987-2003 arasında Bölge’de 16 yıl boyunca uygulanan OHAL, JİTEM, Hizbullah gibi özel savaş araçları, sayısı 85 bini bulan bir korucu ordusu, sayısı 10 bini aşan bir Özel Harekât Timi ile kimler gelmiş, kimler geçmiş ancak Kürt sorununu bu savaş çizgisiyle çözememiştir. Ve Eski Genelkurmay Başkanı Başbuğ’un 5 kez “bitirdik” dediği bu savaşta, 50 binden fazla kişi hayatını kaybetmiş ve ülke ekonomisi ise 500 milyar dolarlık bir kayba uğramıştır. Tarih önümüze koymuştur ki Türkiye’nin sorunu bir Demokratikleşme sorunudur. Tamamıyla demokratikleşemeyen bir Türkiye Kürt Sorununu çözemez. Tamamıyla demokratikleşemeyen bir Türkiye Alevi sorununu çözemez. Demokratikleşemeyen bir Türkiye’de adalet tesis edilemez” dedi. Haber merkezi
Lütfen bekleyin..
