Sürecin başından bu yana yaralılara yaklaşım, hastanelerin karargah olarak kullanılması gibi birçok hukuksuzluğun yaşandığına işaret eden Aydın, sivil katliamlara ve hastanelerde yaralıların başında doktor yerine polislerin bekletilişini hatırlattı. Bu süreçte sağlık personeline baskı yapılarak saldırıda yaralanan yurttaşların zorla ifadelerinin alındığını kaydeden Aydın, hakim ve savcıların da yurttaşlara düşman hukukuna göre yaklaştığını ve bu sebeple uygun bir yargılamadan söz edilemeyeceğini ifade etti.
Türkiye devletinin Cizre'de savaş suçu işlendiğini dile getiren Aydın, bu suçun Türkiye ve dünya kamuoyunun gözleri önünde yapıldığını vurgulayarak, “İnsanların cenazeleri günlerce sokaktan alınamadı. Bağımsız gözlemcilerin ilçeye girmesine izin verilmedi. İşlenen suçlar saklanıyor. İnsanlığa karşı işlenen suçlar sebebiyle başta Başbakan Ahmet Davutoğlu, askeri komutanlar, savaş emri veren tüm üst düzey bürokratlar savaşın uygulayıcısı olan askerler, savaştan mesul olduğundan yargılanacaklar” diye konuştu. MHD Batman Şube Eşbaşkanı Leyla Orak ise Birleşmiş Milletlerin (BM), Cizre' de yaşanan savaş suçu için tedbir almaya direk yetkisi bulanmadığı, fakat savaş suçlarının yaşandığı coğrafyalara tarafsız tespitler yapıp bunu uluslararası hukuk kurumunu işletecek yapılara veri sağlama yöntemleri bulunduğunu dile getirdi. Orak, “Adliyelerde 'savaş- esir' mantığı güdülerek gözaltına alınan insanlara insanlık dışı muameleler yapılıyor. Türkiye AİHM 'de en fazla mahkum edilen ülkeler arasında yer alan imajını bu haliyle asla silemeyecektir” dedi.