‘Kendi tarzımı yaratma gayreti içindeyim’

Mancu kimdir?

1990 yılında Batmanın Kozluk ilçesinde doğmuş bir vatandaşım. 10 senedir de tiyatro yapmaktayım.

Tiyatroya kaç yaşında ve nasıl başladınız?

Tiyatroya küçük yaşlarda başladım yani kendimi bildim bileli tiyatro yapıyorum diyebilirim. Tabi ilk tiyatro grubumu 2008 yılında kurdum. Daha sonra Batmana geldim Batmandan da çıkıp İstanbul’a gittim Eğitimlerimi tamamladım. Temel oyunculuk, drama, kişisel gelişim, etkili iletişim, diksiyon eğitimlerini aldıktan sonra Batmana gelip Mancu Prodüksiyon adıyla kendi özel yapım şirketimi kurdum.

Şu ana kadar kaç oyun sergilediniz ve nerelerde sergilediniz?

Şu ana kadar kaç oyun sergilediğimi bilmiyorum. Çünkü bir çok skeç oynadık. Bunun sayısı 500’den fazla olabilir. Bir çok da uzun tiyatro da oynadık. Bununla birlikte çocuk oyunları ve sosyal medya skeçleri de sergiledik. Bu yüzden de sayısını tam olarak bilmiyorum.

Kendinize örnek aldığınız birileri var mı?

Hayır, çünkü ben kendi tarzımı yaratma gayreti içerisindeyim.

Müziğe olan ilginizi takip ediyoruz. İlk olarak ne zaman müzik sanatı yapan insanları ön plana çıkarma gereğini hissetiniz?

Ben sanatın her dalını severim. Müzik, tiyatro, resim, heykeltıraşlık v.s. sanatın her alanını sevdiğim gibi her alanına da girmek istiyorum. Batmandaki sanatçılarımız ki bunlara  biz de dahil, sahipsiz kaldığımızdan dolayı bir birimize destek olmamız gerektiğini düşünüyorum. Bende prodüksiyon ekibi kurduğumdan dolayı sanatçılarımızla etkinlikler düzenliyorum. Buradaki amaç kendi sanatçılarımızı ön plana çıkarmak.

İlk konserinizi ne zaman verdiniz?

2007 yılında Kozluk’ta bir müzik grubu kurduğum zaman vermiştim.

Düzenlemiş olduğunuz Ahmet Kaya ve Yusuf Hayaloğlu Vefa Gecesi konserinizde beklediğiniz ilgiyi alabildiniz mi?

Kesinlikle beklediğim ilgiyi aldım. Hatta bu kadar ilgi göreceğimizi tahmin etmemiştim. Bu etkinliği yaparak da Batmanın sanata ne kadar aç olduğunu da görmüş olduk. Benim için Ahmet kaya ve Yusuf Hayaloğlu çok önemli ustalardır. Bir çok müzik yapan insan bu ustaların parçalarını söyleyerek ekmek kazanıyor. Şimdi bana göre bir ustanın parçalarıyla ekmek kazanıyorsan o ustaları da anman gerekiyor. Benim alanım müzik değildi fakat müzik yapan insanlara örnek olsun diye bu ustaları ben andım ve anmaya da devam edeceğiz. Bunu geleneksel hale getirmeye çalışıyorum. Bütün Türkiye’de onlara bir vefa gecesi düzenlenmesi için mücadele veriyorum.

Müzik adına neler yaptınız?

Benim alanım aslında müzik değil o yüzden de müzik adına genelde müzik yapanlarla birlikte proje yapıyorum. Hani bir adam gitar çalıyorsa bir adam şarkı söylüyorsa bende o adamları buluyorum ve o adamlarla birlikte bir proje girişiminde bulunuyorum tabi bunu yaparken bir yandan da amacımız onların ön plana çıkması.

Müzik ve tiyatrodan sonra bir de cafe açtınız.  Mancu cafeyi açmaya nasıl karar verdiniz?

Bizim aslında bir sanat evimiz vardı onu kentsel dönüşüme koyup yıktıklarından dolayı bizde yeni bir sanat evi açmaktansa kendimizin ve ekibimizin gidip takılabileceği bir mekan oluşturma gayreti içerisine girdik. Batmandaki bir çok kafe de kafe kültüründen uzak olduğundan dolayı asıl kafe kültürünü biz oluşturmak istedik. Kalabalık bir ekibiz. Hepimiz bir yere gideceğimize kendi istediğimiz bir mekanı oluşturup, bizimle görüşmek ve bizimle takılmak isteyenlerle burada takılıyoruz. Burası ticari amaçla açılmış bir mekan değildir. Tamamen ortam amaçlı açılmış bir mekandır.

Peki kafenizde sanat adına neler yapıyorsunuz?

Mancu: Sokakta veya başka yerlerde müzik yapan dostlarımız bizim çatımız altında müzik yapsın istiyoruz. Çünkü bizimle birlikteyken kendilerini rahat bir şekilde ifade edebileceklerini düşünüyoruz. Şu an kafemiz yeni. İleride daha farklı etkinlikler oluşturacağız tabi ki.
Mehmet Beğde: Cafemiz zaten başlı başına bir sanat. Yaptığımız dekor ve tasarımlarla başlı başına bir sanat haline getirmeye çalıştık. Kafemize uyguladığımız dekor diğer kafelerde olmayan bir dekor.

İnsanlar neden bu kafeyi tercih etmeli?

Mehmet Beğde: İnsanlar artık bir şeylerin farklı olduğunu anlamalı mesela diğerlerine göre daha otantik bir yer. Yani sıradan bir yer olmadığı için tercih etmelidirler biz yani kafenin sahipleri olarak ben Mancu, Mervan Balaban, Murat Dadak, İbrahim Şimşek sıradan bir yer olmamayı hedefledik
Mancu:  Bizim toplumumuzdaki salaş mekan mantığı yanlıştır. Bazen salaş mekan düşüncesiyle açılan kafelere baktığımızda tamamen kırık dökük sandalye ve masalarla bir dizayn yapıldığını gördük.  O otantik ve salaş bir mekan değildir. Salaş mekan modernleşmiş ürünleri eskitmedir. Bunu yaptığınız zaman hem gelen halka da değer vermiş oluyorsunuz. Çünkü ben kırık dökük sandalyelerde halkı oturtturmanın halka saygısızlık olduğunu düşünüyorum. Modernleşmiş Masa ve sandalyeyi eskitip daha otantik bir hale getirip vatandaşın orada daha rahat bir şekilde oturmasını sağlamaktır asıl otantik ve salaş mekan. Biz bunu yaptık. Vatandaşlarımıza nasıl değer verdiğimizi görmeleri için böyle güzel bir girişimde bulunduk.

Ekip arkadaşlarınızın ve sizin öncelikli hedefiniz nedir?

Mancu: Biz ekipten ziyade bir aileyiz ve genelde ne iş yaparsak yapalım beraber yaparız. Önceliğimiz ise hizmet, kalite ve farklılıktır. Burayı beraber açtık evet burası bizim ve tabi ki bizim olduğu kadar da halkımızındır aynı zamanda. Hani şöyle bir şey diyebiliriz.  Kafeye geldiğinizde önünüze bir menü geliyor o hesap menüsünde fiyatın ne olduğu sizi çok ilgilendirmez. Senin cebinde ödeyebileceğindir sana gelen hesap. Biz halkın cebinin zorlanmayacağı bir hizmet anlayışı içerisindeyiz.
Mehmet Beğde: Hepimizin bir hedefi var tabi. Örneğin Mancu kendini tiyatro alanında nasıl ilerletmek istiyorsa bende resim alanında ilerlemek istiyorum. Şu anda Batman Üniversitesinde Görsel Sanatlar Fakültesinde okuyorum. Diğer arkadaşlarımızda başka sanat dallarıyla ilgileniyorlar. Biz bunu birinci planda tutup, bununla ilgilenmek istiyoruz. Oluşturduğumuz ortamda bir şeyler katmak istiyoruz bu yüzden de buraya sanatçı dostlarımızın gelmesini arzu ediyoruz.

Batman halkına vermek istediğiniz bir mesaj var mı?

Mancu:   Biz yaptığımız işlerin desteklenmesini isteriz. Biz Batmanda bazı şeyleri geliştirme gayreti içerisindeyiz. Gerek sanat gerek ticari anlamda insanımızı ve kendimizi geliştirmemiz gerekiyor verdiğimiz ürünlerle. Yani hala erkeği kadın kılığına sokup yöresel ağzımızla mizah yapan arkadaşlarımız var. Bunu artık geliştirmemiz gerekiyor ve bana göre biz bunu yapıyoruz. Tabi bizim dışımızda bunu yapan arkadaşlar da var desteklenmemiz gerekiyor. Maddi anlamda olmasa bile manevi anlamda desteklenmemiz gerekiyor.
Mehmet Beğde: Biz burayı sanatçı arkadaşlarımızın rahat takılabilmesi için açtık. Onların bize ve bizim onlara destek çıkmamız gerekiyor. Böyle bir ortam oluşturmaya çalışıyoruz ve bunun gerçekleştiğini de görüyoruz. Diyeceğim şu ki birbirimize destek vermek hem bizi mutlu eder hem onları hem bizi bir yere taşır hem de onları. Birinci önceliğimiz sanatsal faaliyetlerin desteklenmesi. Bununla birlikte bir projemiz var. Batman Üniversitesi akademisyenleriyle birlikte yürüttüğümüz. Belçika Liege Belediyesinde onaylanmış fakat Batmanda maddi kaynaklar sağlanamadığı için gerçekleşemeyen bir proje. Diğer üniversiteler sponsor sağladılar fakat biz sağlayamadık. Projenin ismi bir ev kenti olarak: Batman. Batmandan giden sanatçılar kendi gelenek ve göreneklerini yansıtacak ve projenin sonunda Batman tanıtım videosu gösterilecek bunun için destek bekliyor ve Batman halkına teşekkür ediyoruz.