Reyhanlı, Suruç, Diyarbakır, Adana, Sultanahmet,10 Ekim ve 17 Şubat Ankara bombalamaları ve katliamlarının adeta birbirini takip eden, birbirini besleyen, aynı amaca hizmet eden nitelikte saldırılar olduğunu belirten Yurtsever, “Her ne hikmetse hepsi hakkında hızla gizlilik kararları alındı, basına haber yasağı kondu ve tıpkı saldırılar gibi dosyaları da karanlıkta bırakıldı. Sivil siyasetçilerin, sendika yöneticileri ve üyelerinin, demokratik kitle örgütü temsilcilerinin attığı her adımı, sarf ettiği her sözcüğü, gittiği her yeri takip eden devlet burnunun dibindeki cephanelikleri, canlı bombacıları, patlamaya hazır araçları göremiyor, engellemiyor. Yüzlerce insanımızı kaybettik, hala bir tek Bakan, bir tek yetkili istifa etmedi. Hükümet hala bir güvenlik zafiyeti olmadığını iddia edebiliyor. Cumhuriyet tarihi bu kadar yüzsüz, bu kadar pervasız bir Hükümet görmedi.
Amacımız ne acıları yarıştırmak ne de Hükümeti eleştirmek için fırsata dönüştürmektir. Bunu vicdansızlık, ahlaksızlık ve siyasi ilkesizlik olarak görürüz. Ancak Hükümetin hala da göz göre göre katliam zeminini devam ettirmesine, aynı politikalarda ısrar etmesine, acılar üzerinden toplumsal kutuplaşma ve nefret duyguları yaratmasına göz yumamayız. Çünkü giden, yiten bizleriz. Artık yeter demek zorundayız” dedi.