Seçimden, ekonomiye, barıştan, enerjiye, Batman’dan Ortadoğu’ya bir çok konuda gündemi değerlendiren Güneştekin, şunları söyledi. “öncelikle şunu ifade etmek isterim: Biz her zaman siyasette edebin, hayanın sözcüsü olduk ve AK Parti teşkilatları hiçbir yerde gerginliğin tarafı olmayacaklardır ve süreç içinde inşallah suhuletle seçime gitme konusunda da alınacak her türlü tedbiri alacağız. bütün AK Parti üyelerine bu anlamda gerekli mesajları verdik. Buradan da gönlü başka partilere oy verme niyetinde olmuş olan vatandaşlarımızı da içine katarak, onlara da seslenerek ifade ediyorum; hangi partiye nerede bir saldırı olursa, biz bunu bütün partilere ve temelde de Türk demokrasisine yapılmış saldırı olarak görürüz.
13-14 yıllık geçmişi içinde AK Parti’yi hiçbir şiddet eylemi içinde kimse görmedi, önümüzdeki seçim sürecinde de hiçbir AK Partili herhangi bir seçim sürecini bir anlamda şüpheye düşürecek herhangi bir eylem içinde olmayacaktır. Öncelikle bunun çok iyi bilinmesini istiyorum.
İKİNCİ YARI BAŞLIYOR
Aslında iktidar içindeki bu kutlu yürüyüşümüzün de ikinci atılım dönemi başlıyor. Şimdiye kadar ilk dönemde kampanyamızda daha çok geçmişte yaptığımız hizmetlere ağırlık vermiştik ve milletimiz bunu çok iyi algılıyor, görüyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın Başbakanlığı döneminde 12-13 yıl içinde büyük bir hamleyle Türkiye hasta adam statüsünden çıktı ve yükselen bir güç haline geldi. Bizden önceki 33 hükümetin ortalama ömrü 1 yıldı. Bu ülkede 90’lı yıllarda 33 günlük hükümet var, 33 günlük. Son 12 yıl içinde AK Parti hükümetleri istikrarla Türkiye’yi bu hasta adam konumundan, IMF önünde borç isteyen ülke konumundan dünyada en fazla dış yardım yapabilen ülke konumuna getirdi. Birinci dönemde, şu ana kadarki 12-13 yıl içinde dağılmış, parçalara ayrılmış, darbe yemiş bir demokrasiden istikrarlı bir demokrasiye geçmeye çalıştık. 2002’de ondan önceki dönemlerde neler dağılmıştı; devlet otoritesi dağılmıştı, Bakanlar Kurul toplanamıyordu, 3’lü koalisyonda ancak 3 lider biraraya gelmişse birkaç ayda karar alınabiliyordu. Devlet ekonomisi dağılmıştı, devlet en temel ihtiyaçlarını bile karışlayamaz haldeydi. Ekonomide bir gecede yüzde 7000’lik faizlerle Türkiye’deki finans sektörü dağılmıştı. Demokrasimiz dağılmıştı, 28 Şubat dayatmalarıyla ülkede ne yargı bağımsızlığı kalmıştı, ne de üniversiteler başta olmak üzere herhangi bir kurumda ya da toplumsal herhangi bir huzur kalmıştı. Bin yıl sürecek dedikleri bir darbe döneminin izlerini taşıyordu ülke siyaseti, ülkenin toparlanmaya ihtiyacı vardı.
Sağlık sistemi dağılmıştı, günlerce süren kuyruklar, randevu alınamayan hastaneler, ilaç bulamayan hastalarla sağlık sistemi tarumar haldeydi.
AK PARTİ HAREKETİ TÜRK SİYASETİNİN ÖZNESİDİR.
Türk siyasetinin öznesi AK Parti’dir, Türk siyasetini belirleyen AK Parti’dir, Türkiye’de milli birliği temsil eden AK Parti’dir. Türkiye’de her yerde miting yapabilen, her yerde vatandaşlarla buluşabilen AK Parti’dir. Onlar ise nesne, Dikkat edin bütün politikaları, bütün önermeleri sadece AK Parti’yi zayıflatmaya dönük, sadece AK Parti’yi takip etmeye dönük.
bunu hiçbir zaman yapamayacaklar. Çünkü AK Parti dediğim gibi milletin ta kendisidir. Milletten vücut bulmuştur ve ne zaman herhangi bir zorlukla karşılaştığında da millete hiç düşünmeden dönmüş ve sadece milletten destek beklemiştir. Bugün üç partinin söylemlerine bakın. Birbirlerine karşı ideolojik olarak karşı safta durduklarını iddia eden partiler dahi HDP ve MHP, birbirlerine karşı bir şey söylememeye özen gösteriyorlar, aralarında zımni bir anlaşma olduğu çok açık bir şekilde hep birlikte AK Parti’ye yöneliyorlar. Çünkü gerilerindeki üst akılın ve onları yönlendirenlerin temel hedefi; Türkiye’nin ikinci büyük istikrar dönemini dumura uğratmak. Birisi; Adnan Menderes’in döneminde 10 yıl, diğeri AK Parti döneminde. Rahmetli Özal’ın dönemi bile ancak 7 yıl sürmüştü. 10 yılı yakalayabilen iki istikrar dönemi var, demokratik istikrar dönemi. Tek parti dönemi belki parti olarak istikrarlı görünür, ama istikrar hiçbir şey getirmez, çünkü demokratik bir istikrar değil. İki dönemde bir şekilde durduruldu. Yani 27 Mayıs’ta rahmetli Menderes’in, 91’de de rahmetli Özal’ın o istikrar dönemi durduruldu. Ama bütün milletimiz bilsin ki AK Parti’nin getirdiği demokratik istikrar dönemi durdurulamayacak. 7 Haziran’da Ak Parti’ye evet deyin ve tüm bu hizmetlerin devamını sağlayın.” Haber merkezi