Yılmaz Güney sinemasının önünde düzenlenen eyleme İHD Batman Şube Başkanı Mehmet bağadır, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ile faili meçhul cinayete kurban gidenlerin aileleri katıldı. Eylemde konuşan İHD Batman Şube Başkanı Mehmet Bağadır, 1990’lı yıllarda kaybettirilen ve ‘yargısız infazlarla’ yaşam hakkı ihlal edilen insanların akıbetlerinin aydınlatılmasını ve sorumlulardan hesap sorulmasını talep ederken, 24 Temmuz 2015 günü silahlı çatışmalar yeniden başladı. Sivil yerleşim alanlarında devam eden çatışmalarda başta yaşam hakkı olmak üzere, ne yazık ki İnsan hakları ihlalleri yaşanmaya devam ettiğini söyledi. Bağadır, " Türkiye Kürdistan’ında bir iç çatışma yaşanıyor. Bu çatışma sivil, asker, kadın, çocuk ayrımı gözetmeyen ve giderek şiddetlenen, hiçbir kural tanımayan bir öldürme çılgınlığına dönüşmeye başladı. Oysa bu tür durumlara uygulanacak hukuk kuralları var. Devletler ve savaşan taraflar bu kurallara uymak zorunda. Amaç, savaşı birtakım kurallara bağlamak,özellikle sivilleri korumak ve savaştan kurtarılabilecekleri kurtarmak. Bu kurallar hem insani hukuk, yani savaş hukuku, hem de insan hakları hukukundan kaynaklanıyor" dedi.
“GELECEĞİMİZ TAHRİP EDİYOR”
Devam eden çatışmanın içinde yapılması gerekli en önemli şey, karşılıklı öldürme sarmalını sona erdirmek olduğunu vurgulayan Bağadır, “Savaş hepimizin geleceğini tahrip ediyor. “Keşke iktidar görüşme masasını devirmeseydi. Keşke tek yanlı özerklik ilan edilmeseydi, hendekler kazılmasaydı” demek için artık çok geç. Şimdi geleceği kurtarmaya çalışmalıyız. Savaş tırmandıkça toplumda kin, nefret, öfke duyguları yaygınlaşıyor. Günlük hayatta ırkçı söylemler egemen oluyor. Giderek birlikte yaşamayı sağlayacak ortak bir zemin bulmaktan uzaklaşıyoruz. Savaş sürdükçe, Türkler ve Kürtler birbirlerine “öteki”leşiyorlar. Ötekileşme, toplumsal dışlama mekanizmalarını da beraberinde getiriyor. Kürtler devlete karşı, ulusal bütünlüğe karşı bir tehdit olarak görülüyor” şeklinde konuştu.