ENERJİ SEKTÖRÜNÜN KALBİ BATMAN’DA ATIYOR
Bilgiyi Enerjiye Dönüştüren Üniversite temalı etkinliğe Batman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İdris Demir, TPAO Bölge Müdürü Mustafa Demir, Azerbaycan Devlet Neft ve Sanayi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Babanlı, Dışişleri Bakanlığı Diyarbakır il temsilcisi-Büyükelçi İbrahim Mete Yağlı ve çok sayıda konuk katıldı. Enerji zirvesinde söz alan Dışişleri Bakanlığı Diyarbakır il temsilcisi, büyükelçi İbrahim Mete Yağlı, jeotermal konusunun çeşitli sebeplerle gündemine girdiğini belirtti. Yağlı, “Bizim görev tanımımızda da gittiğimiz yerin önce enerjisini, ekonomisini, siyasetini, her şeyini çalışmak olduğu için, o çalışmayı da biraz detaylı yaparız. Türkiye yenilenebilir enerji alanında esasında muazzam bir atılım yapmış ve son 10 senede yenilenebilir enerjideki ivmesi, Avrupa’da birkaç ülke arasındadır. Belki geriden başladık fakat teşviklerle, bu alanda çalışan marifetli özel sektörümüzün dinamizmiyle yenilenebilir enerjide Avrupa’nın büyükleri arasındayız” dedi.
“RÜZGAR ENERJİSİNİ ÜRETEBİLECEK NOKTADAYIZ”
Güneş panelinde, rüzgar enerjisinde üretebilecek bir nokta da olduklarını belirten büyükelçi İbrahim Mete Yağlı “Bunların arasında kamuoyunun daha az bildiği bir alan, jeotermal enerji. Yer altı sıcaklığı ve aynı zamanda Türkiye’nin deprem hatları kapsamındaki faylarını gösteren bir harita. Şu üzerinde yaşadığımız kıymetli yuvarlak, topu topu 12 bin-12 bin 500 kilometrelik bir çapı olan yuvarlak. Bizim, insanoğlunun yaşadığı, hayatını devam ettirdiği o en tepedeki kabuğun kalınlığı sadece ve sadece 40 kilometredir. Bu dünyanın aşağısı, yani çekirdeğine doğru gittiğinizde güneşin sıcaklığına eşdeğer bir sıcaklık var. Üzerinde yaşadığımız dünyanın dibinde, akışkan ve yumuşak bir malzemeden oluşan magma var. Buradaki sıcaklık 6 bin derecedir. Bir ölçü, bir karşılaştırma yaparsak, bizim şu üzerinde yaşadığımız 40 kilometrelik o incecik, yani soğan zarı kadar ince olan tabakanın derinlerine indikçe, eğer bir fay hattı sözkonusu değilse, aşağı yukarı her 1 metre derinlik 35 derecelik bir ısı sıcaklığına denk geliyor. Ayrıca bu konuları incelerken şunu da öğrendim: Üzerinde yaşadığımız dünya, esasında tektonik, yani tabakalardan oluşuyor. Esasında üzerinde yaşadığımız tabakanın altı kayıyor. Fakat bu kayma milimetrenin 100 binde 1’i ölçüsünde kaydığından dolayı kendi hayat süremizde bunu fark edebilmemiz mümkün değil. Ne kayıyor bu kabuk üzerinde; plakalar kayıyor. Ayrıca bu plakaların birbirini ittiği yerlerde fay hatları var. Nitekim bunu depremlerle ilgili olarak biliyor ve çok duyuyoruz” dedi.