Söyleşide konuşan Tunç, iktidar ve muhalefet partilerinin Suriyelilerle ilgili görüş ve söylemlerinin değerlendirmesini yaptı. Tunç, “Bu kitabımı çıkarmadan önce il-il dolaşıp birçok Suriyeli gazetecilerle bir araya geldim; mağdur olmuş birçok Suriyeli aileyle bir araya geldim. Onların hikayelerini dinledim. Onların hikayelerini dinlediğinizde ‘Ya bu Suriyelilere ne büyük haksızlıklar ve zulümler yapılıyor’ dersiniz. Zaten kendileri zulümden kaçmışlar. Bir ikinci zulmü de biz uygulamamalıyız. Sadece empati diyorum, empati kurduğumuz zaman o zülmü uygulamayacağımıza inanıyorum” dedi. Suriye ile ilgili iki çalışmasının olduğunu hatırlatan Tunç, “ Akademik çalışmamın bir ürünü olarak, politikacıların Suriyelilerle ilgili söylem analizini gerçekleştirdim. Bu daha çok akademik yönlü bir çalışma. Ama ikinci çalışmam, biraz da gazeteci refleksiyle hazırladığım ve röportajlarla zenginleştirilmiş bir çalışmam olacak. İnşallah o da bittikten sonra, biraz daha farklı bir perspektifle okuyucuyla buluşturacağız” dedi.
“SURİYELİLERE KARŞI ALGI DEĞİŞMELİ”
Suriyelilerle ilgili olarak kendilerinin biraz daha dikkatli olmaları gerektiğini kaydeden Tunç, “ Ben gazeteci olduğum için, özellikle basının Suriyelilere bakışına çok dikkat etmesi gerekiyor. Politikacıların da dikkat etmesi gerekiyor. Bugün batıda da karşılaşıyoruz, Suriyeli bir olaya karıştığında, hemen ‘Suriyeliler huzurumuzu bozuyor’ deniyor. Ama benzer huzur bozucu olaylarda Suriyeli olmadığı zaman, normalmiş gibi algılanıyor. Benim burada demek istediğim şu, basının ve politikacıların daha özenli bir şekilde kelime seçmesi gerekiyor. Artık olumsuz algının yapılmaması gerektiğine inanıyorum. 3 milyon 750 bin Suriyelinin yaşadığı bir Türkiye’de 100-200 Suriyelinin yaptığı bir yanlışı 3 milyon 750 bin Suriyeliye mal etmek büyük bir handikaptır” dedi. Haber: Recep Akın