Gençlerle sık sık bir araya gelmeye özen gösterdiğini belirten DEVA Partisi Batman İl Başkanı Melik Müjdeci, "Bu ülkenin en büyük umudu gençlerimizdir. Ne yazık ki Batman'da gençlerimiz kahvehanelerde vakit öldürmek dışında başka bir şeye sahip değiller. İş arayan iş bulamıyor, iş kurmak isteyen destek bulamıyor, evlenmek isteyen masrafları karşılayamıyor, okumak isteyen mülakat engeline takılıyor. Hangi genç ile bir araya gelsek ilk fırsatta ülkeyi terk etmek istediğini belirtiyor. Bu bir ülkenin başına gelebilecek en büyük felakettir" dedi.
“TÜM İYİ İSTATİSTİKLERDE SONLARDAYIZ”
Gençlerin ihtiyaç duyduğu şeylerin gözden kaçırıldığını belirten Müjdeci, “Ülkeyi yöneten zihniyet aldığı kararlar ile kazanımlarımızı hızla tüketiyor. Bugün gelinen noktada, AİHM’in ifade özgürlüğü ihlali kararlarında en fazla mahkûm olan ülkeyiz. UNICEF raporuna göre, hayatından memnun olmayan çocukların oranının en yüksek olduğu ülkeyiz. Yeditepe Üniversitesi'nin yaptığı bir araştırmaya göre ise gençlerin yüzde 76'sı daha iyi bir gelecek için yurt dışında yaşamak istiyor. 12 yıllık eğitime rağmen, Avrupa’da İngilizce yeterlilik oranı en düşük 2’nci ülkeyiz. İnternet hızında dünyada 117, Avrupa'da sonuncuyuz. Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi sonuçlarına göre; Türkiye 145 ülke içinde 130. sırada. Koronavirüs salgını döneminde vatandaşlarına en az destek veren 2 ülkeden birisiyiz. Türkiye eğitim için kullanabileceği bilgisayarı olan öğrenciler sıralamasında 77 ülke içinde 64’üncü. Son 10 yılda özgürlüklerin en çok gerilediği 2'nci ülkeyiz. En kısa tabirle dünyada ne kadar iyi bir istatistik varsa sonlarda yer alıyor veya hızla son sıralara doğru ilerliyoruz. Gençlerimiz neden mutsuz? diye soruyorlar. Bu tabloda kim mutlu olabilir?” ifadelerini kullandı.
“MÜLAKATI ve YÖK’Ü KALDIRACAĞIZ”
Mülakatı ve YÖK’ü kaldıracaklarını dile getiren Müjdeci, “Torpil olmadığı için adam bulamadığı için sınavlarda çok yüksek puan aldığı halde işe giremeyen nice gencimiz var. Adam kayırmaya bir kılıf olarak kullanılan kamudaki mülakat sistemini kaldıracağız. Tüm üniversitelerin YÖK’e bağlı olması akademik özgürlüklerinin sınırlandırılmasına neden oluyor. Üniversitelerin idari ve bilimsel olarak tamamen özerk olması, rektör seçimlerini bağımsız bir şekilde gerçekleştirebilmesi için YÖK’ü kaldıracağız. Üniversite sınavlarının yılda 1 kere yapılması, gençlerin emeğinin bir anda heba olabilmesinin önünü açıyor. Bu sınavların yılda birkaç kere yapılmasının önünü açacağız. Sınav kaygıları ile gençlerimizi boğmaktan kurtarmalıyız. Ezberci sistem yerine, öğrenmeyi ve düşünmeyi öğreten bir sistemine ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı.