İkinci döneminde öğretmen, öğrenci ve veliler açısından pek de pembe bir tablo olmadığını ifade eden Şimşek, “Bu dönem de, TBMM’den geçen ve 15 Ocak 2023 tarihinde yürürlüğe girecek olan ‘Öğretmenlik Meslek Kanun’unun’ getireceği sıkıntılar ile de gireceğiz. Öğretmenleri birbirleriyle rekabete yönelten, dayanışmayı ortadan kaldıran, aynı okulda aynı derslere girdiği halde farklı ücretlendirmeleri beraberinde getiren, okulda çalışma barışını bozan bir yasa ne yazık ki bütün eğitim emekçilerine dayatıldı. İktidar Sürekli bakan değiştirilerek, mevzuat değiştirerek eğitime nitelik kazandırmaya çalışmaktadır. Oysa ‘Liyakatın’ olmadığı bir sistemde başarı beklemek beyhude çabadır. İktidar yağmur gibi yağan zamlar karşısında geçinemeyen öğretmenler ve velilerin gerçeği görülmek zorundadır. İdareciler, MEB'in talepleri ile okulun sorunları arasına sıkışmış durumda. Yine ülkemizde Covid-19 vaka sayısı 100 binlere dayandı. İkinci dönemde okullarda tedbirler azami artırılmalı. Sosyal mesafe, hijyen, maske kurallarına sıkı sıkıya uyulup, hizmetli ve güvenlik personeli ihtiyacı acil giderilmeli, personel eksikliği olan tek bir okul dahi kalmamalıdır. Sınıflar acilen seyreltilmeli, öğretmen açığı giderilmelidir. Eğitim Öğretimin bu sorunlarının yanı sıra Seçmeli derslerin öğrencilerin kendi ilgi, istek ve yetenekleri doğrultusundan ziyade MEB’in yönlendirmesi ile okul idarecilerinin okul imkanları gerekçesiyle kendileri tarafından belirlemesi öğrencilerde öğrenme istek ve arzusunu zayıflatıyor. Öğretmen ve öğrencilerin ‘iyilik halleri' örseleniyor. Okullar ve sınıflar arası nitelik farkından kaynaklanan eğitimde sosyal adalet ve eşitlik bozuluyor. Bunun sonucunda Okul terk oranları artarak, toplumsal ahenk bozulmakta. Okula ait olma duyguları zayıflamaktadır. Bu vesile ile Eğitim Sen olarak bir kez daha yetkilileri bu sorunların çözümü noktasında sorumluluklarının gereğini yerine getirmeye davet ediyoruz” dedi.