Baroların ‘Ceza infazı insanlık onuruna aykırı olamaz’ başlıklı ortak açıklamasında, Anayasa’nın 17’nci maddesine atıf yapılarak, “Herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir. Kimseye işkence ve eziyet yapılamaz; kimse insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir cezaya veya muameleye tabi tutulamaz" denildi. Anayasa’nın 104’üncü maddesi ile 5275 sayılı Cezaların ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunu’nun 16. maddesinin 2. Fıkrası’nın hatırlatıldığı açıklamada, “Tüm bu hükümlerin tek bir amacı vardır, o da ceza infazının insanlık onuruna aykırı olmaması, infazın işkence ve kötü muameleye dönmesinin engellenmesidir. Oysa bugün itibariyle Anayasa'nın emredici hükümleri ile CGTİHK 16. Maddesinin varlığına rağmen bu hükümlerin hayata geçirilmediği, cezaevlerinde maddede belirtilen koşulları taşıyan çok sayıda hükümlünün cezaevlerinde tutulmaya devam ettiğini bilmekteyiz” ifadelerine yer verildi.
SAĞLIK DURUMU KÖTÜLEŞİYOR
Tuğluk’un tutukluluk halinin sürdürülmesiyle mağduriyet yaşadığı belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi; “Uzun zaman önce ‘demans’ hastalığına yakalanmış olan Av. Aysel Tuğluk'un sağlığı her geçen gün kötüleşmekte; yaşam hakkı tehlikeye girmektedir. Av. Aysel Tuğluk; yaklaşık 8 ay boyunca Kocaeli Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı'nda görevli 9 uzman doktor tarafından kontrol ve muayeneye tabi tutulmuştur. Muayene sonunda Kocaeli Tıp Fakültesi'nce, Aysel Tuğluk'un yakalandığı hastalık için ‘hastalığının kronik seyirli olduğu ve ilerleyici vasıf arz ettiği, cezaevi koşullarında sağlanabilecek tıbbi destek ve bakımının yeterliliğinde sorun yaşanabileceği, ceza infaz kurumu koşullarında hayatını yalnız idame ettiremeyeceği ve dolayısıyla cezasının infazının ertelenmesi gerektiği’ tespitinde bulunulmuştur. 9 uzman tarafından yapılan detaylı muayene ve inceleme, İstanbul Adli Tıp Kurumu tarafından dikkate alınmayarak, 3 Eylül 2021 tarihli raporda ‘sağlık durumunun, hapis cezasının infazından muaf tutulmayı haklı kılmadığı’ sonucuna varılması üzerine; Av. Aysel Tuğluk'un avukatlarınca talep edilen infazın ertelenmesi, Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı'nca reddedilmiştir. Adli Tıp Kurumu'nun olumsuz raporu üzerine; Türkiye İnsan Hakları Vakfı'ndan (TİHV) yeni bir rapor alınması yoluna gidilmiştir. TİHV tarafından hazırlanan raporda; ‘Adli Tıp Kurumu'nca düzenlenen raporda, tanılar arasındaki farkın ortadan kaldırılması gerekir iken bu husus üzerinde durulmadığı; ayrıca ceza infaz kurumundaki kişinin tıbbi kayıtlarını, psikososyal değerIendirme sonuçlarını, cezaevi görevlilerinin ve kişinin birlikte yaşadığı kişilerin gözlemlerini almaksızın ve gerekli incelemeler yapılmadan hazırlanan raporun, salt kanun maddelerine atıf yapmak suretiyle verildiğinden ötürü güvenilir olmadığı’ ifadelerine yer verilmiştir.