Kadınların 40 yaşından sonra yılda bir kez mamografi taraması yapması gerektiğini belirten Yıldız, “Her 8 kadından biri yaşamı boyunca meme kanserine yakalanma riski taşımaktadır. Meme kanserinde erken tanı ile tedavinin başarı oranı önemli oranda yükselmektedir. Her kadının 20 yaşından sonra ayda bir kendi kendine meme muayenesi ve 40 yaşından sonrada yılda bir kez Mamografi taraması yapması hem erken tanı hemde farkındalık açısından çok önemli. Mamografi 40 yaş altında endikasyon yoksa önerilmemektedir. Ultrasonografi tüm yaş guruplarında ve gebelerde güvenle kullanılabilen meme muayenesinde önemli bir görüntüleme yöntemidir. Günümüzde yüksek çözünürlüklü ultrasonografi cihazları ile meme kanseri ve memenin diğer hastalıklarında ultrasonografinin tanısal değeri artmıştır. Ultrasonografi tabanlı yeni bir teknoloji olan ve dünya genelinde de büyük ilgi gören bir diğer tanı yöntemi ise sonoelastografidir. Sonoelastografi ile memede tespit edilen bir kitleden farklı yöntemler kullanılarak sertlik derecesi ölçülmekte ve bu şekilde kitlenin iyi huylu mu yoksa kötü huylumu olduğu konusunda tanıya büyük katkı sağlamaktadır. Meme görüntüleme yöntemleri arasında kanser tanısında duyarlılığı en yüksek olan inceleme Manyetik Rezonans(MR) görüntülemedir. MR incelemesi multiparametrik bir incelemedir ve ileri teknoloji MR cihazlarında koil dediğimiz özel sargılar ile çekilebilmektedir. MR ile memede farklı bir kanser odağı olup olmadığı, tespit edilen kitlenin göğüs duvarına ve meme başına uzanımı, meme koruyucu cerrahi sonrası nüks ve kemoterapi sonrası takipte kullanılmaktadır. Meme kanseri açısından yüksek riskli kişilerin taramasında ve meme rekonstrüksiyonunda da MR yaygın kullanılmaktadır” diye konuştu.