‘KİTAPLARA İNANILMAZ DERECEDE DÜŞKÜNDÜM’
Adalet ve Kalkınma Partisi'nin eski Dış İlişkilerden ve İnsan Haklarından sorumlu Genel Başkan Yardımcısı, TBMM 25. ve 26. dönem AK Parti Siirt Milletvekili, AK Parti Genel Başkan Başdanışmanı olarak görev yapmakta olan Prof. Dr. Yasin Aktay, kitap fuar alanındaki platformda söyleşi yaptıktan sonra kitaplarını imzalattı. Siirt'te doğup büyüdüğünü belirten Aktay, çocukluk dönemlerinde doğru dürüst kitap olmadığını ama kitaplara çok düşkün olduğunu belirtti. Siirt'te o zamanlar tek bir kitapevinin olduğunu ve genellikle eski kitapların yer aldığını kaydeden Aktay, fırsat buldukça Siirt İl Kütüphanesine gidip kitap okuduğunu belirtti.
‘MEVLANA DIŞINDA KİMSE YOK’
Türk ve dünya edebiyatı hakkındaki tespit ve düşüncelerini kitapseverlerle paylaşan Aktay, "Dünya edebiyatına çok ciddi katkımız olmuyor. Çünkü çok fazla Türkiye içi yazıyoruz. Mesela Rus yazar Fyodor Mihayloviç Dostoyevski romanları bütün dünya dillerine çevriliyor, ama bütün dünya dillerine çevrilen bir Türk edebiyatçısı yok. Son zamanlarda Nobel ödülü almış olması dolayısıyla belki Aziz Nesin'dir. O da bütün dünya dillerine değil, birkaç dile falan çevrilmiştir. Onun dışında bütün dünya dillerine çevrilebilen ve okunan, Türkiye adına bilinen bir tane isim var Mevlana. Başka da yok" dedi.
'KİTAP OKUMAK AYNI ZAMANDA RİSK ALMAKTIR'
Kitap okumanın bazı riskleri göze almak anlamına geldiğini kaydeden Prof. Dr. Yasin Aktay, "Kitap okumak aynı zamanda bazı riskleri de barındırır. Kitap okumak değişime, yeni fikirlere hazır olmak ve bunları göze almak demektir. Sadece zaman geçirmek için kitap okumamak gerekir. Ben, az zamanda ne kadar çok kitap okuyabilirimin derdinde oldum hep" dedi.
‘KARDEŞ VE TUĞCU'NUN KİTAPLARIYLA BÜYÜDÜK'
Sinema filmlerinin hayatı renklendirip monotonluğu ortadan kaldırdığını belirten Prof. Dr. Aktay, "Şimdiki nesil pek bilmez. Çocukluğumuzda Doğan Kardeş'in, Kemalettin Tuğcu'nun kitapları vardı. Bizim Türk filmlerindeki film yapısının hikaye ve senaryo tarzını yazar Kemalettin Tuğcu'nun romanları temsil ederdi. Kemalettin Tuğcu'nun romanları çok dramatik, çok acıklı olurdu. Hikayenin kahramanları çok acı çekerdi ama güzel bir tarafı vardı; hikayenin sonu hep mutlu bir sonla biterdi. Onların kitaplarını okumakla geçti çocukluğumuz. Ben Siirt’te ilkokul 2'nci sınıfta amcamın berber çırağıydım. Bazen camiye gitme bahanesiyle izin alır, kütüphaneye kitap okumaya ya da sinemaya giderdim. Kemalettin Tuğcu'nun yokluklardan başarı hikayesi çıkan kitapları beni çok heyecanlandırır, motive ederdi" diye konuştu.
'SEYYİD KUTUB'UN KİTAPLARI HAYATIMDAKİ ÖNEMİ BÜYÜK’
Hayatının önemli kırılma anlarından birinin merhum Mısırlı yazar, müfessir ve düşünce adamı Seyyid Kutub'un kitaplarıyla tanışmak olduğunu belirten Aktay, "Seyyid Kutub'un kitapları bir Müslüman’ın olaylara nasıl bakacağını, nasıl bir yaşam sürmesi gerektiğini öğretti. Seyyid Kutub'un 'Yoldaki İşaretler' kitabı, İsmet Özel'in sarsıcı kitapları o dönemlerde hayatımızın şekillenmesinde önemli kırılma anlarını teşkil etmiştir" dedi.
'KURAN-I KERİM BİR MUCİZEDİR'
Hayatının asıl dönüm noktasının Kuran-ı Kerim kitabını okumakla şekillendiğini kaydeden yazar ve akademisyen Aktay, "Kuran-ı Kerim ve Kuran'ın üslubu bir mucizedir. Allah'ın ayetlerini okumak bana büyük bir heyecan veriyor. Eğer Arapça bilmiyorsanız bu mucizeyi yeteri kadar anlamayabilirsiniz. Sadece Araplar için bir mucize değil. Kuran-ı Kerim'de öyle bir matematiksel dizgi var ki, herhangi bir harfi yerinden oynatırsanız, her şey allak bullak olur" dedi.