Tarih ve kültür katliamlarını da devreye koydular” dedi. Batman Ekoloji Eş sözcüsü Ayten Eraslan doğa ve kültür talanına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Ayten, yaşanılan bu savaş sürecinin insan-doğa katliamı dışında kültürü de tarihide yok etmeye çalıştığını söyleyerek, "Özellikle 7 Haziran sürecinden sonrasına baktığımızda öncelikle yangınlar başladı, var olan ormanlarımız yandı. Ardından Diyarbakır, Ankara gibi yerlerde patlamalar yaşandı. Bunların ardından son sürece baktığımızda sokağa çıkma yasakları ilan edildi. Sokağa çıkma yasaklarıyla birlikte insanların bütün hakları ellerinden alındı. Kadın ve çocuk özelinde baktığımızda tüm özgürlükleri kısıtlanmış oldu Sokağa çıkma yasaklarıyla birlikte kadın ölümleri, çocuk ölümleri yaşandı. Bununla birlikte doğa da çok ciddi bir şekilde tahrip edildi. Bütün evler kurşunlandı" şeklinde konuştu. Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi'nin katledilmesine de değinen Ayten, "Tahir, tarihi soykırıma tepki gösterirken katledildi. Tarihi ve kültürel yerlerin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Sonrasında yine durmadı devam etti. 500 yıllık tarihi camii olan Kurşunlu Camii önce kurşunlandı bu da yetmedi ateşe verilerek yakıldı" diye kaydetti. Halkların kültürlerinin yok edilmeye çalışıldığını söyleyen Ayten, "Yapılmak istenen insanların kültürlerini yok etmektir. İnsanları, bir halkı, bir medeniyeti eğer yok etmek istiyorsanız ne yapacaksınız, önce dilini yasaklayacaksınız, ardından tarihini, kültürünü yok edeceksin. Şuanda yapılmaya çalışılan budur. İnsanlar sindirilmeye, kültürleri yok edilmeye çalışılıyor, bunlar bilinçli olarak yapılıyor” dedi. Sokağa çıkma yasaklarının olduğu yerlerin çok eskiye dayanan kültür ve tarihi zenginliklere sahip olduğunu dile getiren Ayten, Nusaybin, Cizre, Silopi, Sur, Dargeçit Mezopotamya'nın kültür miraslarının barındığı yerler olduğunu belirtti. Ayten, "Cizre'nin tarihi ve kültürel yapısına baktığımızda birçok medeniyet ve uygarlığa ev sahipliği yaptığını görüyoruz. Sur'un ise geçmiş tarihi çok eskiye dayanıyor. Buralarda var olan kültürel yapıları yok ederek bizim belleğimizi yok etmeye çalışıyorlar. Bir süre sonra biz çocuklarımıza Mem û Zini anlatmaya kalktığımızda bunun görselini göstereceğimiz yer kalmayacak. Oradaki kanıtları ortadan kaldırıldığında, kültür yok edildiğinde sadece sözel bir bilgi olarak kalacak" diye kaydetti.
'IŞİD'İN ROJAVA'DA YAPTIĞI KÜRDİSTAN'DA YAPILIYOR'
IŞİD'in yapmaya çalıştığı kültür kıyımının bugün Kürdistan'da yapılmaya çalışıldığını söyleyen Ayten, "İnsanları katlederken oradaki tarihi yapıyı da yok ediyor. İŞİD tarihi müzeleri, tarihi eserleri, camileri de yıktı. Şuan ki süreçte de aynı şey var. İnsanlar öldürülüyor, insanlarla birlikte tarihi yerlerde öldürülüyor. İskenderiye Kütüphanesi'nin yok edilmesi de öyleydi. Bir insanı eğer yok etmek istiyorsan onların tarihi, kültürel birikimini yok ederek yapabilirsin. Şuan günümüzde yaşanan durumdan da bunun yapılmak istendiğini görüyoruz. Tüm bu bölgelere baktığımızda sokağa çıkma yasağının ilan edildiği yerlerde birçok kültür, medeniyet, tarih izleri var. Bunlar yavaş yavaş yok edilmeye çalışılıyor. Batman özelinde de baktığımızda Ilısu Barajı'yla da yapılmaya çalışılan budur. Yıllarca bunun için mücadele edildi ve hala ediliyor. Ilısu Barajı Komisyonumuz var ve bu komisyon aktif olarak çalışıyor. Baraj olarak zaten büyük tahribatlar veriliyor ama yapılmak istenen bir barajın dışında kültürü de yok etmeye çalışıyorlar. Hasankeyf'in, insanlığın kültürünü, ortak miras yok edilmeye çalışılıyor. Diyarbakır'ın Surlarını da içerisine alan Sur ilçesi, birçok caminin, birçok medresenin, kilisenin, farklı inançlara sahip kişilerin ibadet yerleri talan ediliyor. Evet insanlar ölüyor ama bunun yanında tarih, kültür, miras yok ediliyor.” Sürecin çok hızlı geliştiğini bir olayı sindirmeye çalışırken hemen sonrasında daha onun acısını yaşıyorken başka bir olay çıkarıldığını dile getiren Ayten, “Yapılanların sadece bize değil tüm halklara zarar veriyor. İnsan, tarih ve kültürel soykırımlar insanları daha da ayrıştıracak. Kurşunlu Cami Osmanlı yapısıdır, kendi tarihlerini de yok ediyor. Bizden sonraki nesillere bir şeyler bırakmak zorundayız” diye konuştu.