Ömrü sürgünde geçen Cegerxwîn, ölümünün ardından geçen süreye rağmen ardından bıraktığı eserleriyle halen Kürt kültürü ve edebiyatına ışık tutuyor. Asıl adı Şehmus olan Cegerxwîn, 1903 yılında Batman’ın Gercüş ilçesine bağlı Hesarê beldesinde (Hisar) dünyaya geldi. 1'inci Dünya Savaşı'nın başlamasının ardından 1914 yılında ailesiyle Suriye'nin Amûdê kentine göç eden Cegerxwîn, burada hem çobanlık yapar hem de tarlalarda çalışır. 18 yaşına bastığında Diyarbakır'ın yolunu tutan Cegerxwîn, buradaki medrese eğitiminde Kürt kültürü ve dünya edebiyatı klasikleriyle tanışır. Cegerxwîn, burada kimi Kürt dini önderlerin yanında ders alır ve 1928 yılında Kürtçe şiirler yazmaya başlar. Suriye'nin başkenti Şam'da 1932'de çıkmaya başlayan Hawar dergisinde, tanındığı ismi ilk olarak kullanmaya başlar. Cegerxwîn, bunun nedenini ise, “Halkım gibi yaralıyım ben de. Yüreğim yaralı. Kanıyor ciğerim. O yüzden adım ciğeri yaralı Cegerxwîn” şeklinde açıklar. 22 Ekim 1984 yılında Stockholm'de hayatını kaybeden Cegerxwîn'in naşı, Qamışlo'da defnedildi. Büyük üstadın 37. Ölüm yıldönümü nedeniyle çeşitli etkinlikler yapılacak.