Songül Korkmaz’ın ardından konuşan Mehmet Demir, yapılan çalışmalar ve uygulamalara tepki gösterdi. Demir, “Her ne kadar Kayyum Sistemi baştan sona bir hukuksuzluk, yalan ve talan üzerinde kurulu olsa da uygulayıcıların o düzeyde çirkinleşmemeleri gerektiğini düşünüyoruz. Ama ne yazık ki Batman Kayyumunun onun da ötesinde çirkinleştiğini görmekteyiz. “Terörden arındırılmış belediyecilikte Hizmet atılımı” diye paylaşımlar Yapmaktadırlar. Anayasa’nın 38. maddesinde “Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz” denilmektedir. Peki soruyoruz şu ana kadar terör suçu işlediğimizle ilgili herhangi bir mahkeme kararı var mıdır? Olmadığı halde bu kanunsuz söylemde bulunma cüretini nerden alıyorlar. Bu çerçevede hangi kanuna göre suç işledik yoksa kendilerini kanun yerine mi koyuyorlar.
‘BİZ GELİŞİGÜZEL KAZILARA İZİN VERMEDİK’
Hizmet atılımı diyorlar. Batman’ın bütün caddelerini, sokaklarını aylarca geçilemez yaşanılamaz bir duruma, bir enkaza dönüştürmek ne zaman hizmet oldu. Ancak planı programı olmayanın veya halkı cezalandırmak için yapılacak bir durumdur. Başka bir izahı olamaz. Kayyumun açıklaması, bu kazılan yerleri sadece kendilerinin değil DEDAŞ ile SİBADAŞ’ın da kazdıkları yerlerdir denilmektedir. Peki sorulmaz mı siz bostan korkuluğu musunuz? Bunların bu kadar dağınık çalışmasına neden izin veriyorsunuz. Kendilerinden önce ki kayyum da aynı durumu yaşattılar. Ama biz buna izin vermedik. DEDAŞ’ın Genel Müdür Yardımcısı ziyarete gelmelerine rağmen izin vermedik. Halkı mağdur etmemek ve açılan yerin hemen kapatılması için istediğimiz yerde istediğimiz zamanda onlara izin vereceğimizi ifade ettik. Ama burada Kayyum gelmiş şikâyet ediyor. Suç ortaklarını oluşturuyor.
‘EĞİTİM ALANINI KİME PEŞKEŞ ÇEKİYORSUNUZ?’
Hatırlarsanız yaklaşık 170 dönüm olan Yaşar Kemal Park Ormanını Batmanımıza kazandıracağımızı söylemiştik ve çalışmaya başlamıştık. Öz kaynaklarımızla ve kendi personelimizle ihaleye vermeden İki aylık bir süreçte işlerin yüzde 70’ini bitirdik. Üç ayda bitirmeyi planlamıştık. Kayyum darbesinden sonra kaderine terk edildi. Aldığımız aydınlatma malzemeleri ve direkleri depoda çürümeye terk edildi. Bütün çağrılarımıza rağmen bir şey yapılmadı. Geçenlerde de gelmişler efendim bizim orada sadece 40 dönümümüz vardır. Onu yaparız geri kalanı yapmağız diye demeç veriyor. Soruyoruz o alanı Tılmerçteki Eğim alanı gibi kime peşkeş çekiyorsunuz? Sakın ola böyle bir teşebbüste bulunmayın halkımızla beraber asla buna izin vermeğiz. Tılmerç’te Saadet Uçar Lisesinin karşısında 303/1 nolu parsel bir ilköğretim alanıydı. Hazineye aittir. Orada sadece bir eğitim alanı vardır. Bize en azından dört beş kez eğitim alanlından çıkarılması için başvuruda bulundular. Belediye kayıtlarımızda mevcuttur. Her şeyi teklif ettiler. Ama çocuklarımızı iki KM ötedeki ilköğretim alanlarına gitmeye mecbur etme hakkımız olmadığını söyleyerek ret ettik. Ama Bir Vali devletin Valisi aynı zamanda Kayyum gelir gelmez Eğitim alanından konuta dönüştürüldü. İşte Kayyum Sistemi budur. Alkamiye bölgesinde Belediye Hizmet Alanı olarak belirlediğimiz belediyeye ait olan 3052 ada 2 nolu parselimizi Ticariye dönüştürüp satmaya hazır hala getirmeleri gibi sanırız Yaşar Kemal’i da peşkeş çekip rant elde etmek istiyorlar. Ama asla sizlerle beraber buna izin vermeğiz.
‘BELEDİYE İLE EMNİYET ARASINDA SÖZLEŞME VAR MI?’
Yine Emniyet Ek Binasının Belediyenin Bütçesinden yapmaları vardır. Bizim Sosyal medya üzerinden gündemleştirmemize verilen cevapta Atatürk Parkındaki Çocuk Polis Karakolu ve lojmanların bulunduğu beş dönümlük yere takas karşılığında olduğunu söylediler. Ancak söz konusu alan beş dönüm değil üç dönüme yakındır. İkincisi eğer takas ettilerse Belediye ile Emniyet Arasında bir sözleşme var mı? Var ise kamu ile paylaşmalarını talep ediyoruz.
Bildiğiniz gibi yönetime geldiğimiz de kayyum döneminden kalan elektrik borçları nedeniyle iki gün elektriğimiz kestiler. Bir nevi DEDAŞ üzerinden terbiye etmeye çalıştılar. Bu bağımlılığı ortadan kaldırmak ve uzun vadede ya şehre tamamen ücretsiz ya da cüzi bir bedelle suyu vermek için GES projelerimizi yaptık. İlgili kurumlara başvurularımız yaptık. Ne yazık ki o girişimlerimiz olduğu haliyle kaldı. O alanda hiçbir çalışma yapılmadı. Ki Yönetimde kaldığımız 11 ayda iller Bankası 82 milyon kesinti yaparken bu kayyum döneminde bir yılda 29 milyon kesinti yapmalarına rağmen yapmadılar. Bir de İki de bir yapacaklarını iddia ettikleri İluh deresi ile biyolojik arıtma tesisi değip bizim mekanik arıtma tesisinin fotoğrafını verdikleri ve Reklam ile tanıtımına yaklaşık sekiz yüz bin TL verdikleri işlerde daha taş üstüne taş konulmamıştır. Ama algıda sanki her şey yapılmış gibi göstermeye çalışmaktadırlar.
‘UCUZ YERLER İLE YEŞİL ALANLAR TAKAS EDİLİYOR’
Batman’a yakışır bir kent görünümü kazandırmak için canhıraş çalıştık. Asla imar mevzuatına aykırı revize imar planlarını yapmadık. Asri mezarlıkta 80 dönümlük bir alanı mezarlığa kazandırmak için revize imar alanın dışında sadece iki yere takası kabul ettik. Onun dışında yapmadık. Her alanın yeşil alanını içinde talep ettik. Ama kayyum tüm revize imar planlarını mevzuata aykırı bir şekilde söz konusu alanın dışında ucuz yerlerle yeşil alanları takas ettirerek yapmaktadır. Bu işlerin karşılıksız yapılmadığını hepimiz çok iyi bilmekteyiz.
Gelin sizlerle beraber bu şehir imar katliamının takipçisi olalım ve bunu engelleyelim.
Kayyum hep Batman’a Batman kadar alan eklediğini ifade ediyorlar. Soruyoruz imara açmak için başvurularını yaptığımız ve kendilerince engellenen alanlar dışında hangi alanları eklediler. Öyleyse bizim dönemimizde neden engelliyorlardı? Son olarak ta onların tabiri ile terör örgütlerine yardım ettiğimiz iddialarına gelince onların yaptıkları ihaleleri ve bizim yaptıklarımızı kamuoyu ile paylaşalım ki kimlerin yolsuzluk yaptığı kimlerin terör örgütlerine yardım yaptıkları görülsün.
‘9 AYDA 77 İHALE YAPTILAR’
Batman Kayyumu atandığı Mart 2020 –Ocak 2020 tarihleri arasında geçen 9 aylık süreçte toplamda 77 İhale yapmıştır. Bunların 37’si Açık ihale, 30’u 21 f (pazarlık yani davetiye usulü), 10’ü da 21 b (pazarlık usulü) ile yapılmıştır. İhalelerin yüzde 52si ihale mevzuatına aykırı bir şekilde yapılmıştır. 2021 yılının ilk beş ayında toplamda 93 İhale yapılmıştır. 2021 yılında bildiğiniz gibi onları çok yakından takip ettiğimizden bunların 62’si Açık İhale, 22 si 21f, 9’u 21 b ile yapılmıştır. Yani ihalelerin yüzde 33’ü ihale Mevzuatına aykırı yapılmıştır. Yapım İhaleleri hiçbir surette pazarlık yani davetiye usulü ile yapılmaması gerekirken ne yazık ki sıklıkla yapmaktadırlar. Son zamanlar da onları takip etmemek için artık EKAPT’A bilgileri paylaşmamaktadırlar. Ama emin olsunlar her hâlükârda takip ederiz ve hesap sorarız.
Mart 2020- Mayıs 2021 Tarihleri arasında geçen 14 aylık süreçte sonuçlanmış ve ilan edilmiş ihale sayısı 170’tir. Açık ihale usulü ile 99 (yüzde 58), pazarlık usulü ile 71 (yüzde 42) ihale yapılmıştır. Parasal olarak Pazarlık usulü, Doğrudan Teminlerle beraber en fazla ayrılan bütçenin yüzde 10’nunu aşmaması gerekirken Doğrudan Temin olmaksızın sadece pazarlık usulü ile yüzde 20 oranından fazla yapılmıştır. Yapılan Açık ihale usulünde yüzde 50’lere varan kırımlar olurken pazarlık usulü ile yapılanlarda yaklaşık maliyeti ihaleyi kendisine verecekleri firma ile birlikte belirledikleri halde en fazla yüzde 15’lere varırken genel olarak yüzde 10’nun altında kırımlarla vermişlerdir” diye konuştu.