Dernek binasında gerçekleştirilen eylemde, kaybedilenlerin fotoğrafları taşıdı. İHD yöneticisi Mehmet Zeki Tangüner, yıllardır sorumluların bulunup, yargılanması umuduyla seslendiklerini belirterek, hakikatlerin araştırılması ve adaletin sağlanmasıyla ilgili bir komisyonun kurulması talebinde bulundu. Tangüner, Abdurrahim Demir’in Mardin’in Ömerli ilçesinde ikamet ettiğini, 17 Ağustos 1995’te Adana’da ikamet eden yakınlarını ziyaret etmek için yola çıktığını ancak Kızıltepe-Viranşehir karayolundaki Şavelat Jandarma Kontrol Noktası’nda gözaltına alındığını söyledi. Tangüner, “Akşama doğru bir karakol görevlisi, Demir'in evini telefonla arayarak, anne Kesire Demir'e ‘Oğlunuz Abdurrahim, Şavelat Jandarma Karakolunda, gelip alabilirsiniz’ der. Yaşlı olan anne, ‘Benim kimsem yok, ben gelemem, oğlumun okuma yazması var, bırakın kendisi gelir’ der. Abdurahim'in bırakıldığını düşünen anne Kesire Demir, iki gün sonra Adana'daki akrabalarını aradığında, oğlunun Adana'ya gitmediğini öğrenir. Kesire Demir oğlunun bir fotoğrafını yanına alarak, evlerinin yakınında bulunan Merkez Çarşı Karakolu’na gider. Görevliler oğlu hakkında kendisine hiçbir bilgi vermeden, evine dönmesini ister. Abdurrahim’in yakınları dört gün sonra Şavelat Karakoluna gider. Karakoldaki görevliler akrabalarından birine ‘Biz böyle birini almadık, böyle biri bizde yok’ der. Abdurrahim’in ailesi resmi kurumlara başvurularda bulunur ancak sonuçsuz kalır. Aradan geçen 26 yıla rağmen Demir’in akıbeti hala meçhul” dedi.