Her olay daha derin yara açmakta ve toplumun dengesini bozmaktadır. En son Silopi Cizre ve Diyarbakır’da kamu personellerinin ani ve daha önce görülmemiş bir yöntemle yerleşim yerlerinden çıkarılması kararı ile yaşanan olumsuz süreç daha vahim bir boyut kazanmıştır. İdari bir kararla Sosyal yaşamı tamamıyla askıya alan bu uygulama telafisi imkânsız derin yaralara, kapanmaz uçurumlara neden olacaktır. Bölgede tahrip edilen tarihte kanayan en büyük yaramızdır. Binlerce yıl boyunca onlarca medeniyete ve farklı dinlere ev sahipliği yapan bölgemiz evveliyatta görülmemiş bir vahşetle karşı karşıya kalmıştır. Tarih yok edilmeye kalkılmış, ibadethanelerimize saldırılmış Camilerimiz tahrip edilip yakılmıştır. İnancımıza ve Kutsal kitabımıza hakaret edilmiştir. Kabul edilemez bu durum gerginliği arttırmış ve toplumsal psikolojimizi daha da bozmuştur. Bölgemizin içinde bulunduğu çatışma ortamından bir an önce çıkması için her kesimin üzerine düşeni acilen yapması gerekmektedir. Bir yandan Hendeklerin kapanması gerekirken diğer yandan da yaraların acilen sarılması için kamu faaliyetlerinin tam ve eksiksiz olarak verilmeye başlanması gerekmektedir. Vazgeçilemez Eğitim ve öğretim faaliyetleri başta olmak üzere acilen normalleşme adımları atılmalıdır.” Haber merkezi