Milletvekili İpekyüz, konuşmasına İsa Ülke’nin yakınlarına başsağlığı dileyerek başladı. Batman’ın Kozluk ilçesine bağlı Bekirhan beldesindeki Zilan Köyü’nde 20 gündür suyun olmadığını belirten Milletvekili İpekyüz, “İsa Ülke, 16 yaşında bir çocuk, bir genç, sulama kanalında yıkanmak zorunda kaldığı için boğuldu. Bu sıradan bir boğulma vakası sıradan bir ölüm değildir. İsa Ülke, 16 yaşındaydı daha, hayatını kaybetti, sebebi susuzluk. Bir çocuğun evinde su olmadığı için sulama kanalında yıkanmak zorunda kalıp boğulmasının ardındaki sebepleri çözmek zorundayız. Bu cinayettir ve bu cinayetin sorumluluları artık bu sorunu çözmek zorundadır. Başta DEDAŞ ve DSİ olmak üzere yetkililer sorumluluk almalıdır. Zilan köyünde 2009'dan bu yana İsa Ülke ile beraber 6 kişi kanalda boğuluyor ama DSİ’de hiçbir önlem almıyor. Zilan köyünde geçtiğimiz yıllarda köy muhtarı Ahmet Sayar, Mehmet Sevim, İbrahim ve Mehmet Salih Oşrak kardeş çocuklar ile Berat Sayar isimli çocuk kanalda boğularak yaşamlarını yitirmişti” dedi.
“KAÇAKLAR ALTYAPIDAN KAYNAKLANIYOR”
HDP Batman Milletvekili Necdet İpekyüz, Batman ve bazı bölge illerinin, altyapıdan kaynaklı sorunlar nedeniyle elektriklerinin sıkça kesildiğini belirterek, "Elektrik şirketleri dağıtım yaparken altyapıyı düzeltmekle yükümlüdür. Özelleştirme maddelerinden birisi de budur. Ama DEDAŞ bundan muaftır. Kaçaklar daha çok altyapıdan kaynaklanıyor. Bunun çözümünü de oradaki vatandaşa yüklüyorlar. 23 Haziran’dan beri 20 gündür, Batman’ın Kozluk ilçesine Bekirhan beldesindeki köylerin elektriği ve suyu kesik. Bölgedeki elektrik dağıtım tekelini elinde bulunduran DEDAŞ ise kesintilere gerekçe olarak “kaçak elektrik kullanımını” ve ödenmeyen faturaları gösteriyor ama halkın gerçekleri çok farklı. Hava sıcaklıklarının 50 dereceye kadar çıktığı bölgede halk suların akmamasından dolayı büyük zorluklar yaşıyor. Elektrik kesintisi sadece gündelik hayatı değil, tek geçim kaynağı tarım olan çiftçilerin geleceğini de tehdit ediyor. Köylüler toplu olarak traktörlere binip başka yerlere giderek bidonlarla su taşıyor evlerine. Ayrıştırma, kutuplaştırma ve düşmanlaştırma politikalarının başarısı ve yaratılan algı yüzünden 20 gündür bu ülkede, küresel bir salgının ortasında, kuraklığın had safhada olduğu yaz günlerinde, 50 derece sıcaklığın olduğu köylerde suyun ve elektriğin olmadığı gerçeğinin üstü örtülüyor” dedi.
“DAHA KAÇ KİŞİNİN ÖLMESİ LAZIM?”
DEDAŞ’ın zulüm uygulamalarına acilen müdahale edilmesi gerektiğini vurgulayan milletvekili İpekyüz, sözlerini şöyle tamamladı: “DEDAŞ’a uygulanan tüm ayrıcalıklar geri alınmalıdır. Elektrik faturaları 2 milyon 300 bin lira gelen Zilan köyü sakinleri, yüksek fatura sorununun çözülmesini istiyor. Bu fatura şişirme sorunu acilen çözülmeli. Daha kaç kişinin ölmesi lazım? Bu sorunların çözümü için temel 3 önerimiz şöyle: Elektrik dahil bazı borçların devlet tarafından kamu borcu haline getirilmeli, küçük-orta ölçekli çiftçilerin borçları da kamu borcu sayılmalı, DEDAŞ ve diğer elektrik şirketleri nihai olarak mutlaka kamulaştırılmalıdır.”