Ancak taraf olduğu uluslararası sözleşmeleri en çok ihlal eden ülkelerden biri olan ülkemizde İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin 67. yılını kutladığımız bugünlerde düşünce ve ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü, konut dokunulmazlığı, kadına ve çocuklara yönelik şiddet gibi pek çok alanda insan hakları ihlalleri yaşanmaktadır. En temel hak olan yaşam hakkın bile güvence altında değildir. Geçtiğimiz hafta itibariyle Kürtlerin yaşadığı coğrafyalarda18 sivil yerleşim yerinde toplam 162 gün sokağa çıkma yasağı ilan edilmiş, bu yasaklar sırasında 78 sivil yurttaş kadın, çocuk, genç, yaşlı demeden kolluk kuvvetleri ve eşlik eden kayıt dışı (kendilerine “Esedullah Timi” diyen) kişiler tarafından hedef gözetilerek katledilmiştir. Öte yandan İHD ve TİHV verilerine göre 2015 yılında ev baskınlarında ve toplumsal gösterilerde toplam 10 Bin 121 kişi gözaltına alınmış 1459 kişi ise tutuklanmış, gözaltına alınanlardan 560 kişi işkence ve kötü muamele sebebiyle kurumlara başvurmuşlardır. Bu temelde; Türkiye’de herhangi bir yurttaşın, benim hatta sizin evlerimizde, sokakta veya herhangi bir yerde bir polis kurşunu tarafından öldürülmeyeceğimizden nasıl emin olabiliriz? Anayasanın 38/4. ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/2.maddelerinde, suçluluğu hükmen sabit oluncaya dek kişinin suçsuz sayılması ifade edilmesine rağmen son dönemde yurttaşlar hukuki süreç işletilmeden bir nevi infaz edilmektedir. Böylesi bir ortamda hukuk sisteminin işlevsiz kaldığını düşünmüyor musunuz? Cezasızlık politikası ve iktidarın teşvik edici söylem ve politikaları nedeniyle adeta göz kırpmadan cinayet işleyecek hale gelen kolluk güçlerinin her geçen gün kontrolden çıktığını düşünmüyor musunuz? İç Güvenlik Paketinin kabul edildiği 27 Mart 2015’ten beri kaç yurttaş gözaltına alınmış ve tutuklanmıştır? Gözaltında işkence gördüğü iddiasıyla kaç kişi resmi kurumlara başvurmuştur? 27 Mart 2015’ten beri kaç sivil devletin kolluk kuvvetleri tarafından kurşun, gaz kapsülü vb araçlarla katledilmiştir? İç Güvenlik Paketinin ülke içerisinde vatandaş için güvenlikli bir alan bırakmadığı, görevi halkı korumak olan kolluk güçlerinin halk için bir tehlike oluşturmaya başladığı bu ortamın oluşmasında direkt ya da dolaylı sorumluluğunuz olduğunu düşünmüyor musunuz? İktidarlarınız döneminde kasti tutum ya da ihmal sonucu bir sivilin yaşamına son verdiği ya da yaraladığı için/şüphesiyle hakkında idari ve adli soruşturma açılan güvenlik görevlisi sayısı kaçtır? Bunların kaçı cezasızlıkla sonuçlanmıştır?” dedi. Haber merkezi