Uca, konuşmasında şunları söyledi; “Bildiğiniz üzere, Türkiye açık bir cezaevine dönmüş durumda. Lozan Üniversitesi'nin hazırladığı rapor da bu gerçeği tekrar ortaya koymuştur. Rapora göre; Türkiye'deki her 100 bin kişiden 984'ü Ocak 2020 itibarıyla cezaevinde ya da denetimli serbestlik uygulaması altında. Avrupa'da başı çeken bu oran, Avrupa ortalamasının üç katından fazla. Hem iç hukukta hem uluslararası hukukta, İstisnai hallerde bile kesin olarak yasaklanan işkence ve kötü muamele Türkiye’de sıradan bir cezalandırma yöntemi olarak uygulanıyor. Sivil Toplum Kuruluşlarının raporlarına yansıyan işkence ve kötü muamele pratikleri; gözaltı süreçlerinde ve cezaevlerinde çok yaygın bir devlet pratiği haline getirilmiştir. Bunun en ağır örneklerinden biri, 83 yaşındaki ağır hasta tutsak Mehmet Emin Özkan. Birçok kronik hastalığı olan ve yürümekte bile zorlanan Özkan, her seferinde, elleri kelepçeli bir şekilde hastaneye götürülmüş ve kelepçeli tedaviye zorlanmıştır. Yüzlerce ağır hasta tutsağa uygulanan işkence bir yanda dururken diğer yanda siyasi tutsaklar, çıplak arama, sistematik bir şekilde işkence, kötü muamele, hakaret, tehdit ve Kürt kimliği nedeniyle ayrımcılığa maruz bırakılıyor. Cezaevlerindeki kötü muamele ve tecrit, CPT raporlarına defalarca kez yansımıştır. Cezaevlerindeki ve İmralı’daki ağır tecrit koşullarını raporlayan CPT buna son verilmesi tavsiyesinde bulunmuştur.”